Aşırı doymuş çözelti misali benliğim;
ona-buna-şuna doymuş ruhum..
Bilinmeyene olan isteklerim
doymuş görünmekteler;
afiyetle ne bir bakışım kaldı,
ne de iştahım..
Yalnızlığa övgüdür,
en güzel övgüsü
Desiderius Erasmusun..
uçurum takunya desenli
ve de belenmişse eğer
varoluş denilen saltsızlık egosuna..
Kahrolası şova hazırlık!
Plasentamdan bir adım ötesi:
sokak kapısı
ve sokaklar..
parçalayıp atan benliğimi..
İnsanlar!
Tüm duygularıma,
bilinçaltıma yağ tutmuş tüm hüzünlere
pankart kurmuş gibi
görünmekte o ruhum
-ki çarpışan
çırpışan..
Aşk soğuğuna uğradın mı bi kere,
parçalarının en işlevlisi alıkonulur..
İlk olarak beynin haczedilir,
düşünemezsin mantıkla
sonra..
Sonra bi bakmışsın
Öyle bir zamanda üfle ki ruhuma
kaybetmek ve birolmak farz olsun,
şu deneme-yanılma yöntemiyle öğrenme stratejimi
kökünden atıp kurtulan bereketli aşkına..
Öyle bir zamanda göğe yükseltsin ki seni Xuda
unutmak ve ikiolmak farz-ı kifaye gibi
Bu dinlediğiniz şarkıda bütün insanlık
yemyeşil kocaman bir alanda toplanmış,
düşün..
Ortada cayır cayır yanan kocaman bir ateş..
o ateş ki
paralardan,
Kör ve sağır taşla yüzmek..
Yüzmek!
ve boğulmak,
irrasyonellerin
gerçek mi gerçek dünyasında!
Aynı yön..
eleştirel şiddetler!
şiddetler ki
bi yanda alıı pullu cenaze töreniyle
hazırlanan vebalı temaslar,
tetiğe doğru..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!