Uyan be galaksi,
uyan artık!
Ay uzaklaşır gider,
cehennem olur yeryüzü..
Dehşet olur !
Uğultular..
beynime beynime işleyen
uyuşmalar!
Boğazdan geçen boğuşmalar,
ve soluk borusuna takılı kalan
ruh yoğuşmaları!
Sigarayı söndürürken
filtresine yakın bölgedeki ateş,
nasıl dağılırsa her bir darbemde;
insanlarla tanıştığımda
buna benzer şeyler olacak korkusuyla
yaklaşamıyorum..
Şuan dağ ile bulutların
çekişmesinin ürünü olan
muhteşem bir renk cümbüşü farkettim..
Güvercinlerim bi tarafta,
kırmızı motosikletlerden tuttuğum
o fallarım bir tarafta..
Bebek karınca
dünyaya gelir;
bilmez ki hayatta çemberler var...
Ya içindesin çemberin,
ya da
dışında yer alacaksın,
Annemin rahminde öldürdün,
parçaladın..
Paramparça ettin
ve silbaştan ördün,
sen
beni,
Yaşayamıyorum!
Bir an önce toprağa girmek istiyor
kirlenmiş ruhum..
Azap istiyor
ve birazcık da
günahlardan arınmak!
Artık kimsenin bilmediği
ve çocukluktan büyüklüğe geçişte öldürdüğü periler,
kulaklarımızda en sevdiğimiz masalları anlatsa
keşke bu gece..
Bir akşamüstü uykuya dalınan anneanne uykuları gibi..
huzurlu olsa keşke
Bi savruluşun
hayat denen bu depremde,
Zil-zalın olup
kaderine mahkum
bir mahzun ediveriyor seni:
Kaybedenler Kulübüne!
Hiçlik kök paydalı yokoluşlar,
genişlik yaprak paylı varoluşlar...
tezatlık koku parantezli yoğuşmaları;
yarı majik
yarı melankolik
tamlı kişilikler...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!