Mikro-biyobik sağlığı bile korunmaya alınır
Yaşam varlığı sürebilecek aşkıyla algılanılır
Yeryüzünde tek can kaybı bile acıtır...
Yeryüzüme kötüler kötülüğü allı pullu fırlattıkça acıyor
Daha doğanın mı, canlının mı, maddi kaynağın mı
Neresine ne sokulup sokuşturmalı ki hangi varlığına?
Anam, bacım, avradım, ayım, dayım mı kavramdır
Kötülüğe yeter denilen eyleme cesaret olacak acaba?
Kötüye karşı durmaya Allah verdi ‘emir’ nedendir?
Toplanıp kazan kaynatan dağılıp hortlaklık fışkırana
Akıl vardı da esirgeyen mi oldu onlara?
Çul çaput yürekli mi insan, hem de buna dayanmaya
Galipsiz düet yamalıklığı nedir acaba?
Türk demek ezeliydi işte, insan sever uygarlığı
Üstlenerek yükünü taşımaktır diye, bu işte andımızdı
İnsan yaşamını öcü böcü dürtüsü sunmak değildi!
Yaltaklığı da toplumdan uzak tutmaktı tek inan!
Sağa dönüp soldan kaçmak, sola dönüp sağdan sıç.ra.mak
Galipsiz düet yamalıklığı sığınak mı acaba?
Bir çuval kömür gözüne topla çarşafı, kaç kişi başına
Öldü diye, nerende, saymayla oyala ama
Aklım çalışıyor onurum karnımda demeyi de bari ağla
İspat et terörlüğü dilendiğini laf ebeciliği kumlanmaya
Ad al öylece de ruhun gibi galip düet şanına…
Onur değil, cesaret bile bulamayan bu laf buluşlama
Galipsiz düet yamalıklığı sırması mıdır acaba?
Türk varlığı tarihlerce emanet edilmeye o nurlardı ki
Allah’ın aşkına dünyayı sağlığıyla korumak şanıydı
Ne zaman öleceğini bilmediği insanın nedendi diye, ki
Gençliği gençliğe emanet eden güven ecdatlarındaydı
Soru sormaya hükümetin yoksa ordun var daha
Ey gençlik! Onurun eylem yaşındasın, çık sokağa!
Toprağa mayın döşeyen katmanları kurşun topla!
O yüreklerin sesini yürekleriyle dinletmeyi sağla!
Zilli analığımız diye kadınlığımız oynaşsın çarşaf altında
Sinekli babalığımız diye davarlığımız salyalansın sefasına
Bu uyuşuk yılışkan armağanlarına artık sızlanma daha!
Başla! Bir kere, bir an, bir cadde olsa da! Ama başla!
Bu vatanda gençliğimin hakkı var demeyi anlatmaya
Dinleyen bulamazsın! öğreteninden farklı olmaya sen ama
Dinleten çoğalmaya! tohumların yeşerdi, çağlasıyla…
Ey gençlik! Sen harekete soyunmaya geç kalma!
Toprak anamızın vatan kucağında sımsıcaklığıyla
Ecdat babamızın yürek kollarında gök nurlarıyla
Sen kapama vicdan kapını onurun ar soyluğuna
Doğ artık yavrum! Doğ gençliğini! Doğ ne olur…
Parti kurabilecek yetenek de sende var fazlasıyla ama
Eskilerden kendine yakınlıklarını bile bulaştırma...
Türk evladı ruhuna, Türk ruhu ses verecek yardıma
Zaman ver kendine, adımlayarak ve heyecanlanma…
Doğ artık yavrum! Doğ gençliğini! Doğ ne olur…
Dayanılmaz utanç kavşağı çok çatallı, çok budaklı yamaç kusur
Daha gücüm var seni görmeye, doğ geleceğin için…
Atatürk gençliğimizin anası gibi babası da yürekli çağlayanlardı
Hükümet ol yavrum… gençliğinizi hükümet olun birlikte…
Ecdadımızın edep ruhları Allah sevgisi, bilgi şelaleleriydi
Hükümet ol yavrum… gençliğinizi hükümet olun birlikte…
Ekim 2007
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 22.10.2007 00:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yeryüzünde tek can kaybı bile acıtır...'
Gün gelecek insanlık senin düşünle el ele yürüyecek!
Gün gelecek insanlık kendi özüne dönecek
Ve gelecek güzel gelecek güzel gelecek!
Takdir ve saygılarımla!
TÜM YORUMLAR (1)