Gaflet Ve Delalet Zihniyeti Yüzünden!

Kan akıyordu yaralı adamın yüzünden,
Paslı bir hançerin işiydi bu kardeşi kardeşe kırdırma,
Kötü bir zihniyet yine iş başında! gel de aldırma?
Kanlar tomurcuk tadında değildi,
Paslı hançerin deldiği yerden akıp göl oluyordu,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Babalarını kaybetmiş soluk benizli çocuklar yetişiyor artık,
Sesi kısılmış bir bülbülün azabında insanlar,
Nidası yoksul kalmış, ekmeği elinden alınmış,
Hüsrana türkü çağırıyor insanlar, sadakaya bağlanmış,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Susanların benliği susuz kalmışlığın derinliğinde yok oluyor,
Mağrur sinsiler, mağrur madrabazlar durmuyor,
Serseri mayınlar dizmiş bilinç altlarına dinginsiz niyetlerde,
Yüreklere sanki gamsızlık saplanmış,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Kendi sevdamızı unuttuk kendi yuvamızda,
Kekliği avlayamıyoruz kendi ovamızda,
İmanımıza ne oldu ne karışmış duamıza,
İçimizi burkan sözcükler taşıyoruz omuzda,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Kentlerin varoşlarında kimi gama, kimi kadere, kimi kedere yaslanmış,
Kan akıtan paslı hançer gibi zihniyetler paslanmış,
Öfkesine yenilerek kötü niyete hapsolmuş,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Yaşam mayınlı bir arazide döner gibi dönüyor,
Teker mi sandın sen be bu hayatı sonu bir ölüm,
Binlerce ölüm demek; ocaklar, ocak gibi sönüyor,
İsyana dur diyemeyenler yine de ölüm diyor,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Hazan mevsimleri soğuk geçiyor,
Merhametsizlikten birileri merhamet seçiyor,
Cebini doldurup gözünü doyuramayanlar ölüm çukurlarında insan biçiyor,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Başını iki elinin arasına alan analar, babalar, dedeler çağlıyor,
Bu zalim zihniyete vicdanı olan ağlıyor,
Birilerinin teninde, eninde sonunda öfkeler barınıyor,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Bu pervasızlık sineye mi çekilir,
Bu topraklara namussuz insan mı ekilir,
İnsan olan insan bunu bilir, bilmiyorsa!
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

İnsan olan kendini karanlığın gelgitlerine mi bırakır?
Çaresizlik anında insan insana insan aratır,
Merak etme râbbim istediğinden yine yaratır, inanmıyorsan,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Nadasa bırakılmış bir toprak gibi terk mi ettin yüreğini,
Asil kanın bir nehir gibi dolaşmıyor mu senin damarlarında,
Seni yeniden bu sevdaya taşıyacak kadar biliyoruz pişmediğini,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Küçük bir fidan koca bir yükün yüreğinin yüküyle sarsılmaz mıydı?
Sarsılmaz mıydı insan yaşamın tüm deneyimsizliğinin içinde zalim çırpınışlarla,
Bir o yana bir buna devrilmiş olman neydi?
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Taptaze yeşeriyor gibi eskinin kötü tohumları,
Taraf ediyor bertaraf edemeyenlere kötü yolları,
Sarmış her yanımızı yine ahtapotun kolları,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Yaşamın hüsranları ile savaşmış bir gönül,
Kaderin adaletsizliği içinde bocalamaya devam eder mi?
Sönmüş yanardağ gibi ağızlarından fışkıran lavlar,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Önder sonunda anladı ki adam olmanın yükü,
Mermere damar gibi işlenmiş sevdaların yükü gibi,
Bu küçük yarların yüreği gibi ezilmişlere ağır gelebilir,
Zulmün karşısında bocalayan katransı gizlenmiş öfke,
Gaflet ve delalet zihniyeti yüzünden!

Önder Karaçay