Gaflet Uykusunda Bir Ömür Şiiri - Veysel ...

Veysel Sari
113

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Gaflet Uykusunda Bir Ömür

Ey insanlık! Nasıl da aldandık bu dünyanın parıltılı, gelip geçici süsüne, değil mi? Nasıl da unuttuk asıl yurdumuzu, asıl durağımızı? Her gün ne için, neyin peşinde koşturup durduk? Makam, mevki, para, şan şöhret... Hepsi bir serap gibi peşinden koştukça uzaklaşan, ulaştıkça ise doyurmayan birer boşluktan ibaretmiş meğer. Ben de o gafillerden biriydim...

Daha dün gibi aklımda çocukluğum, o masum, kaygısız günler. Sonra gençliğin deli dolu rüzgârları esti, savrulduk sağa sola, ardımıza bile bakmadan. Ve şimdi, aynaya her baktığımda şaşkınlık içinde görüyorum; nasıl da sessizce, fark ettirmeden kırk yaşıma gelmişim? Zaman denilen o hoyrat nehir, bir an bile duraksamadan nasıl da alıp götürmüş ömrümden koskoca yılları? Ne bir iz bırakmış kıyısında, ne de bir haber vermiş son durağından.

Hep kendimizi düşündük, nefsimize kul olduk, benlik dağımızı yücelttik. Enaniyet denen o sinsi zehir, damarlarımızda dolaştıkça gözlerimize perde çekti. Sanki bu dünyadan hiç göçmeyecekmişiz gibi, sanki ölüm bize hiç uğramayacakmış gibi, gururla dik yürüdük yeryüzünde. Oysa her nefes, kabre atılan bir adımdı; her batan güneş, ömrümüzden eksilen bir gün.

Unuttuk, yarın ne olacağını düşünmedik hiç. Oysa yarın, o büyük hesap gününün ta kendisiydi aslında. Sanki bu dünya kalıcı bir ikametgâhmış gibi, tüm birikimimizi buraya yığdık, ahireti ise bir masal sandık. Ne bir hayır işledik hakkıyla, ne bir yoksulun elinden tuttuk içtenlikle, ne de bir garibin duasını aldık sahiden. Hep kendi keyfimiz, kendi rahatımız, kendi egomuz...

Şimdi ise, bu kırk yaş eşiğinde durmuş, geçmişime ibretle bakıyorum. Gurur denen o kördüğüm, nasıl da sarmış sarmalamış ruhumu? Nasıl da aldatmış, nasıl da oyalatmış beni boş heveslerle? Bir an durup düşünmedim: Bu ten toprağa düşünce ne olacak halim? Bu ruh bedenden ayrılınca nereye gidecek? Bu mal mülk, bu şöhret, bu makam, kabrin karanlığında bir mum ışığı bile olamayacakken, neden onlara bu kadar sarıldım?

Ey insan! Bak ibretle kendine, sen de mi aynı gaflet uykusundasın? Sen de mi zamana aldanmış, yarını unutmuşsun? Unutma ki, kefenin cebi yok, dünya malı burada kalır. Asıl zenginlik, kalbinin temizliği, elinin cömertliği ve ahiretine hazırladığın azıktır. Bu dünya bir misafirhane, bir durak sadece. Asıl evimiz ötede, asıl hayat orada başlayacak.

Gel! Gururundan arın, nefsine kul olmaktan vazgeç! Zaman tükenmeden, nefes son bulmadan, bir bak etrafına, bir gör hakikati. Elbet bir gün bu fani tende ruh son nefesini verecek, o zaman ne bu malın kalır yanında ne de bu gururun. Kalan sadece amellerin, iyiliklerin ve Allah katındaki değerin olacak. İşte o gün, asıl ibretin kendisi olacak, gaflet uykusundan uyanamayan her ruha sessiz bir çığlık olacaksın!

Veysel Sari
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 18:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!