Bir garip yaşam öyküsü Fuzulî
Ha doğmuş ha doğmamış;
Ha yaşamış ha yaşamamış;
Ne gelecek derdi,
Ne yiyecek ne de giyecek;
Merdivenler, merdiven altları...
Sen bir serserisin, belki de değil;
Sen bir delisin, belki de değil;
Bütün zamanlar senin
Seyrediyorsun gelip geçenleri.
Sana her şey müstahak
Olsa da olmasa da
Sen de bir ananın evladısın.
Fakir ya da zengin,
Bir parça ekmek mi?
Ha yemişsin ha yememişsin,
Umurunda değil!
Bir garip yaşam öyküsü Fuzulî
Kolayını bulmuşsun belki de
Senin gibi yaşamak zor;
Senin gibi olmak da zor.
Lakin göz zevkini bozuyorsun
İnsana benzemesen
İnsan hakları, falan filan
Zehirleyecekler.
Allah muhafaza;
Ölsen seni gömecekler.
Sevap olmasa
Namazını da kılmazlar Fuzulî
Etimesgut / Ankara, 1996
Gündüz GüneşKayıt Tarihi : 18.2.2008 08:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ben sesimi kimselere duyuramadım. Umarım siz duyurursunuz. Tabii ki duymak isteyenler duyuyor da duymazlıktan geliyorlar. Önemli olan duyup da duyarsız kalmayacakların duymaları.
GÖZÜ KÖR KULAĞI SAĞIRLARA
Minderi serip altıma bağdaş kurup oturdum,
Keyfe keder vermeden çok vakitler bitirdim,
Değmeyin hiç keyfime, ağa da benim, bey de,
Bir yanım har vurup harman savururken,
Bir yanım kavurga kavururmuş kime ne.
Ciğer alıp beslerken sokak kedisini,
Hayvan sever sanır ukalalar kendisini,
Her canlıyı sever, hem çok sever de,
İnsanlar aç bilaç sokakta yatarken,
Kimileri karnı tok uyurmuş kime ne.
Bende severim her canlıyı onlardan çok,
Rahat uyuyamam yatağımda karnım tok,
Belli ki; orada yer, içer; orada yatarlar,
Elimden bir şey gelmez, yanarım hallerine,
Havadarmış, gece-gündüz esermiş kime ne.
Köprü altında yatarmış kimsiz kimsesizler,
Bakıp bakıp geçermiş benim gibi densizler,
Kovuktan mı çıktı bunlar, insan değil mi?
Bu duyarsızlık; ne vicdana sığar, ne dine,
Sözlerim birilerine dokunurmuş kime ne.
Saç sakal karışmış, baldır çıplak, ayak yalın,
Suya hasret kalmış narin ten, kalın mı kalın,
Tuh! Söylemez olsaydım, kopsaydı dilim be,
Yuvasız doğmadı ki, garibin de vardı yuvası,
Sokakta bir insan donuyormuş kime ne.
Mihnetim yoktur, Tanrıdan ziyadesine,
Kolumu yastık yapar, yan gelir yatarım,
Böylesi de gelebilir herkesin hanesine,
Onlar dışarıda titreyerek volta atarken,
Bazıları da boşa konuşurmuş kime ne.
12.12.2003
TÜM YORUMLAR (1)