FUTBOL ŞİİRLERİ

FUTBOL ŞİİRLERİ

Ahmet Karaoğlu

Sağ ayağı dizden aşağı doğuştan eksik olan mesai arkadaşım; otuzlu yaşlarına gelinceye kadar, bu eksikliği hiç belirtmeden koltuk değneği ile çok rahat yaşadığı gibi; mahalle futbol takımında da, başarılı bir performans gösterebiliyordu.
Protezin yapıldığı ilk seneler ayağına protez yaptırmak üzere, resmi sevkini yaptırıp, Ankara ya giden arkadaşım; yaklaşık bir aydan fazla prova ve takip için oralarda kalır. Dönüşü için Ankara Otobüs terminalinde hareket saatini beklemek üzere civarda dolaşırken Erzurumlu bir dost, bu arkadaşla terminalde karşılaşır. Hal hatır sorar. O’da ayağına protez yaptırmak için hayli zamandan beri Ankara da olduğunu söyler. Ayağının durumunu önceden bilen bu dost, yine koltuk değnekli görünce ona“Ola oğlum gene koltuk değeneklisen bu nasıl ayak yaptırma” diyince; Ona arkadaşım, çok rahat bir halde;
“He oğlum; ayağı mı da bagaja verdim.”Der.
..

Devamını Oku
Emre Koçak

Aslında hayat ve bunu yaşamak çok kolaydır. Bunu zorlaştıran biz insanlarız. Futbol terimiyle “Basit oynarsan daha çabuk sonuca gidersin” ama insanlar en kolayını değil zorunu seçeriz. Egoist birer varlığız hepimiz. Kolayı ve doğru olanı değil. Zor ve bize üzebilecek şeyleri yapmayı tercih ediyoruz. İleride birine derdine anlattığında sırf sana “hadi ya” “üzüldüm” “ çok çekmişsin” demelerini istiyoruz belki de. Biz bu kadar dürüst olabiliyor muyuz.? Dürüst olmak acı verebilir insana. Sevdiğin kız yada erkek için acıyı da sevebilir misin? Dürüst olabilir misin? Hem ona karşı. Hem kendine. Zordur bilirim. Yaşamak istemediğin şeyler vardır herkesin hayatında fakat yaşamak istediğin kişiye bunları söylemekte tereddütte kalırsın. Dürüstlük sevgili düzeyinde ilişkilerde ne kadar iyidir bilemeyiz. Bu herkesin anlatacağı keşkelere bağlıdır. Söylemezsek ona haksızlık ettiğini düşünürsün, söylersen de onu kaybetme korkusunu… Sevdiğim bir söz vardır “ Kaybetme cesareti olmayanın, gerçeği söyleme kapasitesi yoktur” diye. Her şeyi anlatıyor değil mi? Dürüst olmadan da kazanabilirsin. Peki gerçekten kazandığını kendine dürüst davranıp söyleyebilir misin? Ne kadar haklı bir kazançtır bu?
..

Devamını Oku
Alptekin Topal

Futbol denen basit oyun
İstiyorsan sen de soyun
Uzuncaysa biraz boyun
Senden de kaleci olur

Biraz futbol izlemişsen
Benden adam geçmez dersen
..

Devamını Oku
Nalan Uzer

Ortaokul lise ve daha sonraki en güzel yıllarımı esir alan platonik aşkım…İşte aşk oydu…Onu bir kez görmek ömrüme ömür katardı o günlerde..Orta okuldaydım, henüz 12 -13 yaşım… ilk o zaman görmüştüm onu..Çok yakışıklıydı, uzun boyu, dalgalı saçları vardı..En çok dikkatimi çeken kırmızı yanaklarıydı.Elinde kitapları okul yolunda her karşılaştığımızda, yüreğim ağzıma gelir heyecandan elim ayağım birbirine dolanırdı..Liseye gidiyordu o günlerde, oldukça popüler bir öğrenciydi..Okul öğrenciler başkanı aynı zamanda lise futbol takımının kaptanı ve kalecisiydi..Hayrandım ona..Adını dahi bilmediğim bu çocukla rastlaşmak bile müthiş heyecan veriyordu…O ise farkımda bile değildi..İki melikli, gösterişsiz küçük bir kızdım..Sıkılganlığım aynı zamanda pısırık biri yapıyordu beni..Başım yerden kalkmazdı…Ama onu görünce tüm organlarım yer değiştirirdi..Kalbimin sesi vücudumun her noktasından gelir, kulaklarımda çınlardı…Aşıktım ona, seviyordum..İsmini dahi bilmediğim o yakışıklı adama aşıktım..Çocuk yaştaydım henüz, dikkat çekme gibi bir ihtimalim yoktu..O ne görebilir, ne de fark edebilirdi beni..Olsun ben onu seviyordum, beklentisizce sevmek buydu sanırım…Ben aşkı ilk ve son kez o günlerde yaşadım..Bir daha aynı duyguyu hiç tatmadım…Karşılıksız seviyordum ama şikayetçi değildim..Şiirler yazıyordum defterler dolusu…Günlük tutuyordum baştan sona o…Yıllar sonra yazdıklarımı okuduğumda, çok çocukça bir o kadar da içten buldum..O duygular her zaman yaşanacak cinsten değildi..Yaşanmadı da…

O günlere ait onlarca anı var aklımda..Şu anda beni yaz beni yaz diye yarış halindeler beynımde..
Beklentisiz, gerçek aşkın tavan yaptığı günlerden biriydi... Her gün aynıydı ya gerçi..Okullar tatildi..Lisenin maçı vardı…Arkadaşım "hemen gel maç var" demişti..O günler futbol merakım anlatılır gibi değildi..Arkadaşın evi stadyumun tam karşısında idi..Maçı terastan izleyecektik… Daha doğrusu ben o'nu izleyecektim…Deli gibi koştum…Uçar gibi merdivenlerden çıkıyordum, ayaklarım birbirine karışmıştı..Ölüm tehlikesi ile sonuçlanabilecek ama Allah'ın koruduğu bir düşme olayı yaşamıştım..Aklımda, fikrimde yalnızca o vardı..Sabah onunla uyanıyor akşam onunla uyuyordum…O ise benim farkımda bile değildi..Herkesten, her kızdan kıskanıyordum…Şiirlerim hasret, özlem, sevgi doluydu..Oysa onun zerre kadar haberi yoktu..

Yıllar geçiyordu, onun okulu bitmişti..Bir kaç yıl sonra benim de bitti..Bitmeyen tek şey aşkımdı…Ben hala onu bekliyor, hayaller kuruyordum..Daha doğrusu ben bir mucize bekliyordum..O hiç gerçekleşmeyecek mucizeyi, 27 yaşıma kadar bekledim…Hiç yılmadan aynı tempo ile çarpan kalbim, filmlerde rastlanan bir tesadüfle kendine gelir gibi oldu..Evlenmişti ve mahalleye komşu gelmişti..Karşılaştığımızda aşina geldiğimi farkettiren bir bakış vardı gözlerinde, ben ise yılların yükünü üzerimden atmanın bilincinde bir bakış ile bakıyordum ona..O "ben bu kızı tanıyorum" der gibi bakıyordu, ben ise "ben bu adama deli gibi aşıktım" diye düşünüyordum, bakışlarımın duygularımı ele vermesinden korkarak……Onun bakışlarında ilk kez, bir kadına, bır kıza bakar gibi baktığını hissediyordum bana…İlk kez fark ediyordu beni.. Bense ilk kez umutla bir mucize olup benim olacağını düşündüğüm adamın bir başkasına ait olduğunu düşünerek
bakıyordum..Gerçek bir aşktı..Tek başıma yaşamıştım..Tek başıma noktayı koymalıydım.
..

Devamını Oku
İhsan Hasan Kaya

Spor deyince futbol gelse de akla,
Oynayacağın birçok spor dalı var,
Her sporda yarıştığın zaman hakla,
Sevip başaracağın çok spor dalı var…

Bizim İnsanımız alışmış hep futbola,
Tabi futbol koşarak oynanır ayakla,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Adı bizde saklıdır iki futbol takımı,
Israrla izliyorum ki mutlu eder şahsımı…

Seyirciden daha çok güvenlik görevlisi,
Başlamadan kavgalar hem de en şiddetlisi…

Şahsım endişelenmiştir insanlık neden böyle?
..

Devamını Oku
Murat Haydaroğlu

Futbol takımımız Galatasaray
Her zamanda şampiyonluğa aday
Güzel golleri maçlarında gel say
Maçı izlerken zevkle iç kahve çay

Galatasaray başkanı Adnan Polat
Futbolculara der oyna çok gol at
..

Devamını Oku
Ünal Beşkese

Bu hafta sonunda, spor camiamızın merakla beklediği bir futbol müsabakası var, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında...Bu iki güzide kulübümüz, 100 yıllık bir rekabet içinde defalarca karşı karşıya gelmişler futbol sahalarında ve defalarca yenmişler birbirlerini. Ne var ki, ikisi de, yenildikleri zaman da büyüklüklerinden hiçbir şey kaybetmemiş ki, bugün hâlâ Türk Sporunun en büyük iki çınarı olarak şerefleriyle ayaktalar...
Ben, bu yazımda, son zamanlarda, toplum yaşamımızın her yönünde olduğu gibi sportif alanda da yaşamakta olduğumuz yozlaşma döneminden önce, bu rekabetin ne kadar asil duygularla bu günlere geldiğini gösteren iki anımı nakledeceğim.

1-
Bizzat yaşadığım bir anı;

1940 lı yılların ikinci yarısıydı, henüz ilkokul 3. sınıftaydım. Babamın, inşaat malzemeleri satan bir işyeri ve bunları nakleden bi kamyonu vardı.
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Futbol topu put gibi,
Milyonların elinde.
Fazla ilâhlaştırma,
Oynayanı dilinde...

(1996)
..

Devamını Oku
Emre Seher

Bir yer düşünün, sevgilinizden ayrılıyorsunuz,nişanlınız tarafından terk ediliyorsunuz, iş yerinizdeki patronunuzla tartışıyorsunuz, askeri izinden gelip daha annenizin elini öpmeden oraya gidiyorsunuz, telefonla ''baba'' olduğunuzun müjdesini alıyorsunuz, daha yeni doğmuş bebeğinizi görmeden önce evden önce oraya atıyorsunuz kendinizi, bazen sevinç genelde hıçkırıklara boğularak ağlıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki sizin gibi yüzlercesi orada. Bu hikayeyi anlatmak mısralara sığmaz. Bu olayı yaşamayanlar bilmez. O neden ile bunları yaşayan insanlara lütfen saçma sapan yazılar yazarak prim, beğeni, ve tanınma kaygısı yaşamayın. Bizler o küçümsediğiniz futbol terimi için sadece 90 dakika görebileceğimiz sevdanın uğruna binlerce kilometre çekip, mağlup olduktan sonra canın sağolsun be! diye isyan ederken, sizler 2 kilometre ötedeki sevgilinize işim var aşkım sonra buluşsak olur mu mesajı atanlardansınız. Bir kaybetme terimi düşünün ki, şampiyonluk gelmedi diye kendini asabilecek kadar bu sevdaya bağımlı. Bir kaybetme terimi düşünün ki, hayatı boyunca yaşadığı bütün acılara gülüp geçerken, yenilen bir golden sonra hüngür hüngür ağlıyor. Bir kaybetme terimi düşünün 8 kere kalenize gol atmışlar, ve siz dişlerinizle atkınızı ısırmış canın sağolsun sen bütün sevdalardan güzelsin diyerek gururla o atkıyı sallamaya devam ediyorsunuz.. Bir kaybetme terimi düşünün, ya da siktir edin siz düşünmeyin. Bunuda kalenize atılmış gol sayın, biz ofsayt deyip gene de sevinmemiş sayarız kendimizi..
..

Devamını Oku
Ali Lidar

89.

Küçükken sayıları son derece az ve aşırı derecede mütevazı olmalarına rağmen çok sevdiğim oyuncaklarım vardı. Ve onları birileriyle paylaşma fikrinden bile nefret ediyordum. Ancak müşterek bir oyunun parçası olunca bir işe yarayacağını bildiğim için hiç futbol topum olmadı mesela. En sevdiğim oyuncaklarımı birileri elimden alır ya da benden izinsiz oynamaya kalkarlar korkusuyla evden hiç çıkarmadım, hatta iki odalı evimizde bir şekilde yaratmayı başarabildiğim gizli saklı köşelerde kardeşlerimden bile sakladım elimden geldiğince. Ama neredeyse hiç yalnız kalamadığım düşünülünce de şu garip çelişki kendiliğinden ortaya çıktı; en sevdiğim oyuncaklarım neredeyse hiç gün ışığına çıkaramadığım ve oynayamadığım oyuncaklar haline geldi. Eskir diye giymeye kıyamadığım sevdiğim kıyafetlerim küçük gelince otomatik olarak kardeşime devredildi. Ve birdenbire bitmesin diye ibadet hassasiyetiyle küçük küçük parçalarla ısırdığım dondurmaların yarısı ben yiyemeden eridi. Kremalı bisküvilerin bisküvilerini önce kremalarını sonra yedim hep ama sıra kremaya geldiğinde yediğim bisküviler beni tıkadığından hayal ettiğim tada hiç ulaşamadım..
Çok sonraları bunun bir tür kader olduğunu anladım. Kimi ya da neyi sevdiysem en az onunla vakit geçirebildim. Hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi doya doya, tadını çıkara çıkara sevemedim. Elimden alınır ya da kaybederim korkusu içimden gelenlerin bir adım önündeydi hep. Çok sonra anladım ki ben aslında sahip olduğumu zannettiğim tüm sevdiklerimi en baştan kaybettim..
..

Devamını Oku
Mustafa Çelebi Çetinkaya



___*___*___*___*___*___*___*___*___*___


....benim hiç tuttuğum bir futbol takımı olmadı. Çok zaman karıştırdım renklerini. Ne Galatabahçenin ne Fenersarayın müdavimi olmadım. Ve kartal olup beşiğe taş koymadım. Kınayıp eleştirmedim de futbol tutkusuna mağlup insanları. Ben ahbaplık tercihimi kalemden yana kullandım ve ben sosyal etkileşim gayemi sayfalarda buldum. Yazmak fiiline olan aşırı aşkımdan Yazar diyenlerde oldu, kendimi Yazar gördüğüm zamanlarda. Önce sevdayla tanıştım sonra sevdam oldu. İşte o sayfayı pay ettim insanlara; doğaya değerlere içinde yaşadığım topluma ve o toplumun fertlerine aşık olduğumu fark ettiğim vakit şairliğime delil şiirler çıktı ortaya.
Umudu yazdım, sevdaları, ayrılıkları, kavuşmaları, tutkuları yazdım. Arının bal yapmasını, anne güvercinin yavrusuna gagasında ekmek taşımasını, coşkun akan ırmakları yazdım. Aşağı mahallede işlenen töre cinayeti canımı yaktı. Sonra bir haber geldi, minik bir çocuğa araba çarptı dediler. Duydum ki alkollüymüş şoför. Bağımlılıkları yazdım. Kahveleri dolduran gençlere içerledim, işsizliği dert ettim. Enflasyona taktım kafayı,, sonra seçimlerde heba olan milli servete. Devletçiliği yazdım. Bazen de odalara kapandım. Bir mum ışığı yeter deyip sırf teknolojiye inat olsun diye gecenin sessizliğini daktilomun sesi bozdu. Ve ben o sessizliğin en abis yerinden haykıra gelen beni yazdım.
..

Devamını Oku
İbrahim Tamer

Parlasın yıldızın, doğ güneş gibi
Isıt süper ligi, yak sivas spor
Futbol oyna sana hayran kalsınlar
Golleri kaleye, çak sivas spor


Kükre arslan gibi,sesin duyulsun
..

Devamını Oku
Ekrem Şama

Futbol, devasa stadyumlar, ne diye,
Milyon kişinin boşalması için…
Piyango, devasa baş ikramiye,
Milyon kişinin boş alması için…

28.01.2009
..

Devamını Oku
Işık German Ersoy

- Kocam Televizyonda futbol maçlarını izlerken her maç süresince
uzatmalar dahil bana eşlik edecek bir bey arıyorum...

* Dişi Tilki Stacey *
-İngiltere-Nottingham

- Kaynak Haberler.Com.
..

Devamını Oku
Hayati Yavuzer

Necati Zekeriya’nın hikayelerini ilk okuduğum günlerden beri Orhan ve Sevin’i hep merak etmişitim. Özellikle Orhan bir bilinç abidesiydi. Necati Zekeriya’nın, Makedonya Türklüğünün ideal çocuğu olarak ortaya koyduğu Orhan kimdi? Şimdi neredeydi, ne yapıyordu?
Necati Zekeriya, onu kafasında dizayn etmiş, bütün milli ve insani değerlerle donatmış, öksüz/yetim Türk toplumuna ideal bir numune olarak sunmuştu. On yıllar boyu devam eden bir süreçte, Orhan’lı, Sevin’li hikayeler birçok Türk çocuğunun dimağını beslemişti. Ama neredeydi bu gençlik? Uzun bir süre bu soru zihnimi meşgul etti.
...
Futbol dolu günlür yaşıyorduk... Dünya Futbol Şampiyonası bütün dünyayı saran ve sarsan bir heyecan fırtınasına dönüşmüştü. Türk Milli Takımı finale koşuyordu.Bütün Türk dünyası, sınırları hiçe sayan bir ruh beraberliğine ulaşmıştı.
İşte bu günlerden birinde, kanepeme uzanmış, elimdeki “Bizim Sokağın }ocukları”na göz gezdiriyordum. Öylece dalmışım. Hayalle rüya arası bir haldeyim galiba... Bir çayhanedeyim. Üsküp’ün hayat iksiri değerindeki suyu ile demlenmiş limonlu çayımı yudumluyorum. Omzuma bir el dokundu. Dönüp baktım. Beyaz gömleği, desenli fuları ve yukarı kalkık kırlaşmış saçları ile Necati Zekeriya yanımda... Resimlerine ne çok benziyordu! Elinin sıcaklığını omzumda hissettim. Gülümseyen gözlerle “ Bu gece Orhan ve Sevin’i göreceksin. Onları iyi izle. Orhan ruh dünyasının kapılarını açacak sana”
Oturup benimle bir çay içmesini istirham etmek üzere ayağa kalktım... elimdeki kitap yere düşmüş, uyanmıştım. }evreme baktım, ne Necati Zekeriya vardı ne de bir çayhanedeydim.
...
..

Devamını Oku
Muammer Kökçü

Bir Futbol Maçıydı aşkımız.
Sen kazandın.
Sonunda İkimizde Ağladık.
Sen Sevinçten.
Ben üzüntüden.
..

Devamını Oku
Kürşat Güven

Aşkın adaletsizliğini neyle açıklayabilir acaba futbolun adaletsizliğini topun yuvarlaklığına yükleyenler? ”Futbolun adaleti yok”; en bulunmaz cümledir aslında rakipten üstün olunup kaybedilen maç sonlarında ve Ferhan Şensoy’un da dediği gibi adalet denilen şey o kadar da adil değildir aslında…
Evet aşk da adil değil aynı futbol gibi,iyi olan kaybediyor.Bak ben de hakem kararıyla mağlubum hakkı ‘beraberlik’ olan bir aşkta…Aslında tatsız-tutsuz bir maç gibiydi bizim aşkımız.Tam bir orta saha mücadelesi şeklinde geçti ve rakip,benim hatamı affetmeyip attığı,ofsayt kokan bir golle maçı kazandı.Şimdi,sezon açılışını boş tribünlere oynayan bir takım gibi kimsesiz gönlüm; bir Hakan ŞÜKÜR’e,bir de kendine üzülüyor.Kendine benzetiyor çünkü Kral’ın da kaderini; milyonların içinde yalnız…
Renkli bir filmi siyah-beyaz bir televizyonda izlemeye benziyor yalnızlık.Yani her şey çok güzel de ben fark edemiyorum sanırım.Dinlediğim her şarkının beni anlattığını sanıyor,her yalnız şarkının altına imzamı atıyorum.Hüzünlü şarkılar var hep şimdi çalma listemde, ‘Bir tek dileğim var,mutlu ol yeter’ en üstünde…
Evet,bonservisi elinde bir aşktı senin ki; yani kimse zorla tutamazdı,istediğin yere gitme hakkın vardı.Ve sen profesyonelliğin gereğini yaptın; en çok parayı verene gittin! ! !

..

Devamını Oku
Tayfun Kaplan

Çırağı ve ustası,
Ve kafadan hastası.
Köylüsü ve ağası,
Hepsi futbolun ası.

Yok futboldan yukarı,
Genci ve ihtiyarı;
..

Devamını Oku
İbrahim Yaşar Şahin

Eskiden radyoya sarılıp da dinlediğim Futbol maçlarını sevmiyorum artık. Hem de gönül verdiğim renkler galip olsa dahi. Bir hüzün perdesi geçiyor gözlerimin önünden, İzin dönüşünü hatırlıyorum. 29.10.1984
..

Devamını Oku