Tıklım tıklım tribünler,
İçimde bir garip kuşku.
Stad inim inim inler,
Bu ne biçim futbol aşkı.
Ya yenilir ya yenersin,
Niye sahaya inersin,
..
Futbol,futbol,futbol
Milyonları sevince boğar,milyonları üzer
Kimini ağlatır,kimini güldürür.
Kimineyse saç baş yoldurup deliye döndürür.
DÜNYANIN SERVETİ BU ALANDA.
Dünyanın şöhreti bu alanda.
..
cahile gözü kapat yum
deccalını andırırsın
halkı sok içi stadyum
futbol ile kandırırsın
alnımızda bu ter izi
aşar ülke her krizi
..
Kırmızı beyazlı bir bayrak açtık savaş yıllarında
Beyaz kartal idik bu takımın kuruluş sayfasında
Ali Sami Yen,bu kuruluşta ki kurucu ilk liderimiz
İlk futbol takımı olarak tarihe yazıldık Galatasaray
İngilizlerle biz onbir onbir maçı yaptık sahalarda
Beyaz kartaldık,sarı kırmızı aslan oldu sahalarda
..
11 adam bir teknim adam
toplan 13 kişiden olanşan
futbol
6 harfli oyun
futbol
sevgi den de öte
futbol
..
her sene olduğu gibi bu yılda Beden Eğitimi dersinde 5.sınıflarla kızlar ve erkekler futbol maçı yapıyoruz. kızlar Bayern Münih, erkeklerse Barcelona oluyor. ve futbol oynayan her öğrenci hangi takımdaysa o takımdan bir futbolcunun ismini alıyor. kural gereği birbirlerine maç içerisinde aldıkları bu yeni isimlerle sesleniyorlar. kendi isimlerini söylediklerinde ise aleyhte serbest atış kullanılıyor. bende kızların takımında yani Bayern Münih'te oynadığım için ismim Bayern Münih'ten Swanstaiger (okunuşu: Şıvanştayger) oldu. öğrenciler kendi isimlerine alıştılar fakat ismimi bir türlü akıllarında tutamıyorlar, tutsalar bile telaffuz edemiyorlar.
işte tüm bunlarla birlikte yaptığımız maçların birinde kendisine yanlışlıkla faul yaptığım -maçtaki ismiyle Barcelonalı Neymar- birazda sitemle bana dönüyor ve o çocuksu öfkesiyle söyleniyor;
"-Ya Şivan canını yiyim biraz yavaş oyna"
..
BEKLERSINIZ....senenin 365 günü beklersiniz..! .YELKOVANLA AKREBIN BIRLESMESINI BEKLER GIBI BEKLERSINIZ... GÜNDÜZÜN GECE OLMASINI GECENINDE SABAHA MERHABA DEMESINI BEKLER GİBİ BEKLERSINIZ....otobüs duragında otobus bekler gibi beklersiniz..! ÇÜNKÜ GELECEGINDEN EMINSINIZDIR..Bir futbol macının baslamasını bekler gibi beklersinz..! heyecanla sabırla beklersiniz.! AMA BEKLEDIGINIZ ZAMAN HİÇ GELMEZ. NE BIR HASTANIN SABAHI BEKLER GIBI,NE BIR MEZARIN ÖLUYU BEKLEMESI GIBI,NEDE ŞEYTANIN BIR GUNAHI BEKLEMSI GIBI BEKLERSINIZ... FAKAT HİÇ GELMEZ.EVET BEKLERSINIZ ARKADAŞLAR.....BEKLERSINIZ ÇÜNKÜ.. SİZE GELECEGINI SÖYLEMIŞITR.SİZ BEKLEMEDIGINIZ BIR ZAMANDA UMMADIGINIZ BIR YERDE KARŞINIZA CIKACAGINI SIZE MUHAKKAK SÖLEMIŞTIR..SİZ NE OLURSA OLSUN SADECE '0'DERSINIZ..KARŞINIZA ÖLÜM CIKAR SIZ 'O' DERSINIZ....Ve bekliyorsunuzdur..! .hala Gelmesede beklıyorsunuzdur..! TIPKI GÖKKUSAGININ YAĞMURUN GÖKYUZUNDEKI ŞÖLENINI BITIRIP DUNYAYA MERHABA DEMESINI BEKLER GIBI BEKLERSINIZ.. BEKLERSINIZ BIR ÇOÇUGUN OKUMA-YAZMASINI OGRENMESINI BEKLER GIBI BEKLERSINIZ..SENI SEVIYORUM DERSINIZ BEKLERSINIZ.. AŞIĞIM,ÖZLUYORUM,BEKLIYORUM DERSINIZ YINE BEKLERSINIZ NE BIR SENENIN 365 GUNU,NE BIR YELKOVANLA AKREP,NE BİR GECE İLE GUNDUZ,NE BIR OTOBUS DURAGI,NE BIR FUTBOL MACININ BAŞLAMA SAATİ, NE BİR HASTANIN SABAHI,NE BIR MAZERIN ÖLUYU,NE DE BIR ŞEYTANIN GUNAHI......... HİÇ BIRI UMRUNUZDA DEGILDIR ÇÜNKÜ SİZ SEVIYORSUNUZDUR..... BELKİ İÇİNİZDEN BIRI,'HADI CANIM BEN BIRINI SEVSEM BÖLE BEKLEMEM' DIYEBILIRSINIZ..HATTA DIYOSUNUZDA...ARKADAŞLAR BÜYÜK KONUŞMAYIN! SEVIYORSANIZ HERŞEYI YAPARSINIZ..VE ONUN İÇİN HERŞEYİ BEKLERSINIZ...
GÖKHAN...
..
Yenilmekte var
Yenmekte
feneri de var galatasıda var
futbol
tribünlerin elinde
bıçak,şişe,meşale
..
İnce eleyip sık dokuyarak el atmışlardır futbol dünyasına
Hizmetleriyle,başarılarıyla,karizmalarıyla.
Kariyerli teknik direktörleri ülkelerine getirmeleriyle
Fedakarlıklar gösterip yaptıkları süper yıldız transferlerle.
Taht kurmuşlardır milyonların gönlünde.
7'den 7O'e futbol tutkunlarını boğmuşlardır sevince.
..
Takımı sahaya sürer teknik direktör
Oyuncu tercihleri önemli bir faktör
Saha da olmasa da o gizli bir aktör
___Taktik anlayışı elbet önemli bir yol
___Bizim olmazsa olmazımızdır bu futbol
En geride maçı takip eder kaleci
..
GELİN TANIŞ OLALIM
Ülkemizde her yıl yapılan Uluslar Arası Türkçe Olimpiyatlarının dokuzuncusunun bir bölümünün tekrarı Bursa’da yapıldı. Bu çalışmalar zaten geçmiş yıllarda da kapalı spor salonunda birkaç bin kişiye sunuluyordu; fakat binlerce Türkçe sevdalısı bu programları ancak televizyonlardan seyrediyor bu salonda yer alamadığı için de organize edenlere gönül bırakıyordu. Bu sene öyle olmadı, bu konunun yetkilileri bu durumu düşünerek şehir stadını kiralamışlar herkes seyretsin gönül koymasınlar diye.
Günler öncesinden şehrin önemli yerlerine duyurular asılmış, ilanlar yapıştırılmış, televizyonlardan reklamları yapılmış, çok güzel motivasyon sağlanmıştı. Bursalılar bu organizasyonun geleceği günü sabırsızlıkla bekliyor, herkes davetiye bulma telaşına düşmüştü; ama bence bu telaşa gerek yoktu; çünkü stat yirmi beş bin kişilikti, bir o kadar da futbol sahası davetli alırdı, yani stadı dolduramazlardı diye düşünüyordum. 20.06.2011 tarihi akşamında gittiğimizde zaten davetiye yoktu elimizde, davetiyesiz de ilk etapta girme imkanımız görünmüyordu, tevekkelna alallah diyerek, Hacı Muzaffer ve ailesi, benim çoluk çocuk, cumbur camaat yani kalbalık bir grupla stadın kapısına dayandık, sanki bizi düşünmüşler gibi hepimizin eline birer davetiye tutuşturuverdiler. Bu işin bir güzel tarafı da ücretsiz olmasıydı. Neyse rahat bir şekilde içeri girdik; ama o stat nasıl dolmuş, iğne atsan yere düşmeyecek kadar dolu, oturanlar kadar ayakta kalan davetliler de vardı içerde. Uzun süre merdivenlerde kalakaldık, bir türlü ilerlemek mümkün değildi. Bir müddet böyle kaldıktan sonra futbol sahasına insanlar taşmağa başlamıştı; çünkü arkadan gelenlerin ardı kesilmiyor, stat doldukça doluyor taştıkça taşıyordu. Bu kadar kalabalık ancak çok önemli bir maçta futbol sevdalılarıyla dolabilirdi; ama bu defa Türkçe sevdalılarıyla dolmuştu, dilimiz adına gurur verici hadise diye düşünüyor ve mutlu oluyordum.
Nihayet program başladı; sunuculardan birisi de yabancı genç kızlardan birisiydi. Türkçeyi severek itinayla, pürüzsüz ve hatasız kullanayım diye dikkat ederken tarifi imkansız bir tatlılık ve ahenk saçıyordu etrafına. Hatırımda kaldığı kadarıyla ilk şarkı Orhan Gencebay’dan, arkasından gelen diğer eser Aşık Veysel’den “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsüydü. Halkoyunlarımız ve katılımcı yabancı gençlerin halkoyunları, şarkılarımız, şiirlerimiz peşpeşe sıralanıyordu, biz de coştukça coşuyorduk, alkıştan ellerimiz yorulmuş ve şişmişti, Bursa Bursa olalı Türkçe adına böyle bir coşku, böyle bir ahenk, böyle bir heyecan muhteşem bir gece görmemiştir sanırım. Gece hızla ilerliyor, hiçbir bıkkınlık, yılgınlık emaresi görülmüyordu davetlilerde. Program; duygu, sevinç, mutluluk ve heyecan doluydu. Güzel Türkçemizin bu denli güzelliğini yabancı gençlerin ağzından dinlemek bize çok büyük bir keyif veriyordu. Biz, çoğu zaman güzel Türkçemizi dikkatli, titiz ve itinalı kullanmadığımız için onun güzellikleri bize gizleniyormuş demek fikrine varıyorum.
Geceyi şereflendiren, şenlendiren, coşturan ve renklendiren önemli katılımcılar da vardı aramızda; başta Bursa Valisi Şahabettin Harput, Devlet Bakanı Bülent Arınç ve tüm Bursa millet vekilleri, Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve diğer belediye başkanlarının tamamı oradaydı. Bursa valisi, Bülent Arınç ve Recep Altepe birer konuşma yaptılar. Bilhassa Bülent Arınç’ın konuşması her zaman olduğu gibi yine harikaydı. Kamboçya’da açılan Zaman Üniversitesinin açılışına katılmış ve orada yaşadığı heyecanı, duygularını progrma aktarıyordu ki davetlilerin coşkusunu zirveye çıkardı. Bu gecede hayatımıza unutulmaz bir gece ekledik, süslü bir tablo gibi ömrümüzün bir köşesine astık bu geceyi. Zaman iyice ilerlemişti, her güzel anın bir sonu olduğu gibi bu muhteşem gecenin de sonu gelmişti ki bu defa da geceye havai fişekler renk katmağa başladı, artarda patlayan fişekler gök yüzünde eşsiz güzellikler ekliyordu bu geceye.
Hani bir atasözümüzde derler ya “Yiğidi öldür hakkını yeme” programın sonunda aklıma bu atasözü geliyor. Bu görkemli tablo nasıl, hangi zorluklarla hazırlanmış, bu sevimli, genç ve yabancı gençlerin kalbine bu Türkçe sevgisi nasıl kazandırılmıştı. Biz ilköğretim, orta öğretim, Üniversite derken bir ömür boyu Türkçe öğrettiğimiz halde anadilimizi hakkıyla sevdiremiyor kıytırık bir Türkçe kullananları gördükçe de kahroluyoruz. İçimden bu işin arkasındaki kahramanları, alperenleri yürekten kutlamak geliyor ve başarılar diliyorum. Kısaca bizim dilimizi seven bizi de sever muhakkak, güzel Türkçemiz dünya dili olma yolunda ilerliyor diye düşünüyorum. Bu yaşadığım güzelliği arkadaş listemle ve dahil olduğum gruplarla da paylaşmak istiyorum. Okuyan, yorumlayan tüm arkadaşlarıma daha baştan teşekkür ediyor minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.
..
Her şey ne kadar da, güzeldi, hoştu
İşini terkeden evine koştu
El ayak çekilmiş, sokaklar boştu
Bir futbol maçının, oynandığı gün
..
Endişeye ne gerek, bol bol futbol yayımla,
Habere de gerek yok, sonuçlarla oyala…
Gol müydü, değil miydi, biz bıkmadan izleriz?
Başka da işimiz yok, biz dinlenenlerdeniz…
İlim, bilim boş verdik, neyimize gerekler…
..
Bakışlarınla dağları deldin geçtin
Ferhat bir masalda beceremedi bu kadarını
Gönüllerde sevdalaştın, fatihleştin
Bütün ünlüleri, zenginleri aştın
Mesele futbol değil hocam
Yürek var sende yürek.
..
Ben bile günlerdir futbol konuşuyorum,
Ben bile kaç gündür fanatikten beterim.
Dünya devleri siz, artık şurda bekleyin,
Milli takımımdır benim futbol kriterim.
Bu günlerde Milli Takımımız denince,
..
Seksenli yıllar, üniversite sınavını kazanmışız, tayinimiz Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme bölümüne çıkmış. İlk defa evden ayrılmışız, ilk defa gurbet gelmiş başımıza, ekmeğimize aşımıza. Ekim ayın da okul başlamış, derslere giriyoruz, ara sıra Kültür Park'a gidiyoruz, bazen Tofaş'ın, Oyak Reno'nun basket maçlarına ya da Bursaspor'un futbol maçlarına gittiğimiz oluyor...
Bursa'ya giderken mızıka mı da almışım yanıma, hem arkadaşlara hem kendime canım sıkıldığı zaman çalarım diye... Ara da cebim de taşırım, ara da evde durur, okula götürürüm bazen. Hele de bir gitar çalan da varsa yanında, ikisi bir araya geldi mi değme gitsin keyfimize...
Bir gün arkadaşlarla kararlaştırdık, bugün futbol maçına gideceğiz. Tesadüf mızıka mı da o gün iç cebime koymuşum. Biletimizi aldık gişeden, içeriye girecekken polis üst baş araması yapıyor. Ceplerime bir dokundu sertçe bir şey, biraz irkildi, çıkardım, ''bu ne''dedi,'' Ağız armonikası ara sıra arkadaşlara çalarım'' dedim. Baştan inanmadı, hakeme filan fırlatırım mı zannetti ne,'' Çal bakalım''dedi, deniyor beni, aldım ağzıma mızıkayı, Şeyh Şamil çalmaya başladım biraz, arkamda da insanlar birikmeye başladı, kimisi de tempo tutuyor, o arada başka polislerden biri; herhalde ki gençliğinde folklor oynamış belli, bayan polise kolunu kaldırdı, figür migür yapmaya başladılar, onlar figür yapmaya başlayınca, ben de daha bir coşkulu çalar oldum Şeyh Şamil'i, o arada tribünden gözler bize çevrildi, alkış malkış başlayınca, bayan polisle erkek polis utanır gibi oldular, oynamayı bıraktılar. Seyirci coştu durur mu bi daha bi daha tezahüratı yapmaya başladı...
O sırada bana arama yapan polis ''tamam tamam anladık dedi, sen bu mızıkayı çalıyorsun; ama sinirlenip de sakın hakeme atayım deme'' başını salladı,''Bir yaşıma daha girdim ''dedi ''Yok dedim amirim atar mıyım hiç, onunla biz ruhumuzu dinlendiriyoruz, kendimizi coşturuyoruz sen merak etme''
..
Sistemi bir ekol,
Beyaz çizgileri yol,
İki direk arası gol,
Bunun adı futbol.
Seyircisi bol,
Kavgası bol,
..
Biz; Okul Bahçelerini Uçurtmalarımızı Uçurtmak İçin Kullanırdık Çoğu Zaman.. Sokakları Futbol Sahasına Çevirip, Sütçülerin ve Tüpçülerin Pikap Arabalarının Arkalarına Takılırdık.. Akşamları Balkondan Milletin Kafasına Az mı Soğan Patates Fırlatırdık.. Geceleri Zillere Basıp ve Alarmı Olan Arabaların Tekerleğine Vurarak İlerlerdik.. Çocuk Olmak Bi Başkaydı Be.
..
Her yerde bol bol futbol
Yükselen sevinç çığlıkları
Ortalığı yırtan nağralar
Gooool, gooool, gooool
Bu devirde ya yorumcu
ya da olacaksan futbolcu ol
Sonra gazetelerde manşet
..
Kurultay, denildi mi kimse bir şey anlamaz,
Maksat, oyalamadır ki haberler kısalmaz…
Ne Hatice teyze ne Fatma nine hoşlanır,
Boşluk doldurduğundan bu zaman kazandırır…
Futbol zamanı maç koy futbol yoksa kurultay,
..