FUTBOL ŞİİRLERİ

FUTBOL ŞİİRLERİ

Selim Temiz

Ben,ben diyenden hiç hoşlanmayan,ben diyen selim ve temiz
Rüşveti reddeden ben yalan söylemez ben,ben selim ve temiz
Memur oldum çalıştım,çalıştım yine çalıştım yalansız ve duyarlı
Herkesi ben gibi bildim,doğruyu söylemeyi sevdim çok duyarlı

Doğru duvar yıkılmaz dedim, koca dozerler ile verildi cevaplar
Görmez duymaz ve bildiğini konuşmaz modasıyla geldi cevaplar
..

Devamını Oku
Nafi Çağlar Hacıömerli

“Yok problem” “yok problem” var sorun,
Bilmiyorsanız, varın bir bilene sorun…

Nedir “kuzen” desene, “amca oğlu, dayı oğlu…”
Yeter artık kendine gel ey Türk oğlu…

Kısırlaştırma dilini gafil, deme “kuzen”
..

Devamını Oku
Ali Şeyh Özdemir

Suyu içiyordu bir ırmak
Serçe kanatlarından
Ve ben müthiş çocuktum o zamanlar
Müthiş çocuk
Ellerimde patlıyordu eleğimsağmalar.

Her şeyi fark ettiğimi sanıyordum
..

Devamını Oku
İsmet Zeren

İyi günde,zor günde,zaferde ve matemde,
Tasada ve kıvançta,kaygıda ve erdemde
Sevgiye,bağlılığa ulaşacak her demde
Takımına yol olur gerçek Fenerbahçeli

Rakipleri yaşarken gururun kaf dağında
Tevazu ve sadeliğin huzurlu sağnağında
..

Devamını Oku
Mehmet Yağcı

Ben bugün bir iş arıyorum
Şöyle masa başında olacak
Herkes bana birşey soracak
Maaş desen dolgun olacak
Altımda arabam tabiki olacak
Eee şöförüde kadrolu olacak
Mesaim onda başlayıp ikide bitecek
..

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

SÜLEYMAN SEBA

Beşiktaşın eşrafından
Doğdu yaşadı ömrünce,

Beşiktaş Jimnastik Kulübünde
Yeri geldi futbol oynadı,
..

Devamını Oku
Osman Şahin

Peke'sinde doğduğum,sofrasında doyduğum.
Ahırında mallara aboblim içirdiğim.
Baragami külünde Koliva pişirdiğim.
Yıkık Virane evim gene düştü aklıma.

Aç kalmasın çocuklar,korkotoşur bir kazan
Ana yüreği işte starofay alır bazan
..

Devamını Oku
Nebi Ünler

ORTOKULDA VELÎMDİ... AHMET KARA ABİMİZ...

İlkokulu bitirdik
Teklemeden,
Arası kesti,
Uzun Eşşek, Hamam Kızdı
Kör Ebe
..

Devamını Oku
Kadir Kaya

Azimle zekası dayıma çekti,
Nice gönüllere dostluğu ekti,
Mayıllar içinde kardeşim tek’ti,
Güzellik önünde Cantürk Kardeşim.

Parmak uçlarıyla voleybol oynar,
Futbol topu görse yüreği kaynar,
..

Devamını Oku
Ali Rıza Malkoç

Maksadın, bir dine düşmanlık ise,
Git uğraş, şeytana, aya tapanla
İslâm’dan nasibin, yok ise eğer,
Başka şeyler, meşgul eyle kafanla

Dinde zorlama yok, bunu bilesin,
Herkes inancıyla yaşıyor, anla
..

Devamını Oku
Yakup Onat

Bombalar patlar evlerde.
Kimseler umursamaz,
Çocuklar ölür içerde.
Analar ağlar ardılarından.


Katil ne yapsa beğenirsin:
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

ÖĞRETMENİN REKLÂM SENARYOLARI

GOOGLE’DEN HASAN SANCAK
NOTER ONAYLI RÜYA ARAYINIZ! ..

ÖĞRETMENİN REKLÂM SENARYOLARI

..

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Küllük Gülü

Küllükte yetişen gül, tezeksi kokar!
Perde, harika da arkası berbat...

Köylerde küllük olur, hayvanların tezeklerini biriktirildiği açık bir alandır! Küllükten geçerken tezek kokusu insanın burnunun direğini kırar! Bazı küllüklerde çok güzel, kokulu güllere de rastlanır! Ama tezek kokusundan dolayı o güllerin kokusu algılanmaz! Ya da tezek kokar!

..

Devamını Oku
Selma Güneş

Kimse zorunda olmadıkça savaşmak istemez.

Savaş ölümler ve acılar getirir. Büyük yıkımlar getirir beraberinde.

Bu yüzden barışsever insanlarız.

Ama biz barışta olduğumuzu düşünürken; bize karşı yürütülen başka türlü savaşları idrak edemiyor ve dağılıp gidiyoruz, düşüyoruz tuzaklara.
..

Devamını Oku
Ekrem Şama

Yetki sizde mi ey FİFA, UEFA?
Teklifim var bakın benden tarafa!
Çiçek açtıralım şu tribünlerde,
Çok basit! Değişsin tek bir kaide.
Tarihe karışır, rezil bir kültür,
İşitilmez asla, küçük bir küfür.
Dua gider hakem ve anasına,
..

Devamını Oku
Safet Kuramaz

Yine karanlıktı odası. Yaklaşık altı aydır giderek artan zaman ile karalıkta oturuyordu. Karanlıkta ışık arıyordu. Çok korktuğu karanlığa alışmakta istiyordu. Gözleri kimseyi görmüyor. Sesler işitmiyordu. Dokunduğu bir şeyler vardı. Onları da hafızasında kalan görüntülerle şekillendiriyordu. Artık karanlıkta oturma zamanını dört saate çıkarmıştı. Saati kuruyordu ve zaman dolduğunda perdeyi açıyordu elektrik ile.

İlk başladığında sadece 10 dakika dayanabilmişti. Koşmuştu elektriğe. Göğsü daralmış, yalnızlığı had safhaya çıkmıştı. Televizyonu açmış, bir film izlemeye başlamıştı. Evliydi. Bir çocuğu vardı. Projesini eşine anlattığında çok saçma bulmuştu. İşten eve geldiğinde sadece akşamları görüşürken nasıl bir ayrılık olacaktı ki bu… Çocuğu okuyor ve onun desteklenmesi gerekiyordu. Bazı akşam gezmeleri, misafirlerin ağırlanması, alış verişte cabası. Evlilik sorumluk ve sosyal bir müessese idi. Haklıydı da. Fakat ışığını bulmaya ihtiyacı vardı. Bencil miydi? Kesinlikle. Ama bunu gerçekleştirmeden de geleceğini düşünemiyordu ki… arayıp bulamasa mutsuz da olacaktı. En azından gecenin bir bölümünde gerçekleştirebilmek için anlaşmışlardı. Her gün gece saat üç gibi kalkacaktı bu seanslarına.

Başlangıçta karanlığın içinde geçmişini seyrediyordu. Gözünde yaşadıkları ve iyi-kötü yaptıkları net bir şekilde canlanıyordu. Karanlıkta film seyreder gibiydi adeta. Karanlık sanki yaşadığı görüntülerle gündüz gibi bir perdeden yansıyordu gözlerine. Bazen gülüyor bazen ağlıyordu. Her gece artan kalış süreleri bu görüntüleri değiştirmiyordu. Hatıraları da aslında çok net değildi. Zamanla bu görüntüleri karanlık doldurmaya başlamıştı. Artık sinema sona ermeye başlamıştı. Kulaklarında umutsuzluk, sessizliğin içinde perişan etmeye başlamıştı. Bir şeyleri duymaya, bir şeyleri görmeye öylesi can atıyordu ama olmuyordu.

Artık karanlığa alışmıştı. Fakat hala onun içinde saklanmış ışığı arıyordu. Ahmet Yesevi’nin ışığını, Yunus Emre’nin sabrıyla, Mevlana’nın kızıl ötesi boyutlarında gezerek. Birileri gelmeliydi yanına ışığıyla, nefesiyle, canıyla… Öylesi sohbete, itirazsız ve can kulağıyla dinlemeye de ihtiyaç hissediyordu! Sabırla bekliyordu. Dilinden çıkacak, ister istemez bir şeyler mırıldanmalıydı. Varlığını anlaması için. Kendi sesini dinliyordu. Öğrendiği ne varsa zikirle dolduruyordu karanlığını. Vaktini böylece dolduruyordu. Bazen de düşünüyordu, vaktini doldurmak için mi karanlıkla oyalanıyordu..Kafasında böylesi o kadar çok sorular vardı ki…
..

Devamını Oku
Sedat Demirkaya

Eğitim konusunda binlerce eğitim kurumu ve milyonlarca uzman kafa yoruyor.
İdeal bir eğitim nasıl olmalıdır?
Zor soru.
Zor olması çözümsüz olmasından değil, eğitim süreçlerine etki eden faktörlerin çok çeşitli olmasından ve bu faktörlerin sürekli değişmesinden gelmektedir.

Ülkelerin ihtiyaçları farklıdır.
Bu ihtiyaçlar ekonomik, kültürel; ulusal ve yöresel özelliklere göre başkalaşmaktadır.
..

Devamını Oku
Nurullah Muslu

Beklersiniz onları, doğar bir cennet gülü,
Bakışları alem,gülüşü şeker minnacık dilli,
Annesinin şen bülbülü,sinesinde açan gülü,
Hanenin bereketi, gül yüzlü, gül bebekler,

Koklarsanız onları, o canlar, cennet kokar,
Minik ağızlarından, her daim, Kevser akar,
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Fikirlerle oynaşmayı demotivasyon
Neticeyi etkiler
Ellerle de öyle
Biraz da şifreli kanallarla yayınlanır
Tabii ki yıkamayla paklanır
Durumu önemli, uyumsuzu çekilmez
Ofsayta da düşülür kimi zaman
..

Devamını Oku
Murat Demirci

“Mesut Çavuşoğlu’na”

Bu gün Atatürk fotoğrafları gördüm gazetelerde
Sigara içerken çekmişler
Yüzerken, halka atarken, gezerken
Ben Atatürk’ü böyle hayal etmiştim zaten
Atatürk çıktı artık arşivlerden
..

Devamını Oku