FUTBOL ŞİİRLERİ

FUTBOL ŞİİRLERİ

Kadir Albayrak

“7”Mehmet daha yok, ayrıldı aramızdan
Tam “7”ocak söndü, yanan ocağımızdan
Yine “hamasi nutuk”, Siyasi kefereden
P K K ‘ lı bunlar be! .. Kan emer yaramızdan

Deyyus oğlu deyyuslar, gidiyor elden Vatan
Avradını da satar, bu toprakları satan
..

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Televizyondaki magazin programlarını izler misiniz? Ben izlemem. Bu tür programları izlemediğim için, ne sıkıntılar yaşıyorum bir bilseniz.Yakında ben de izleyeceğim. Neden mi? Bir okuyun başıma gelenleri, neden izlemeye karar verdiğimi anlarsınız. Siz de izleyin, tavsiye ederim.Bazen çok lâzım(!) oluyor.

Zaman zaman arkadaşlarıma oturmaya(!) giderim. Onlar da bana gelirler. Bu “oturma” kelimesi kulağa hiç hoş gelmiyor. Ama n’apim, böyle ifade ediliyor hanımların sohbet toplantıları. İşte bu oturmalarda, kendimi çağ dışı hissederim. Arkadaşlarımın sohbetlerine katılamam. Onlar konuşur, ben dinlerim. Kimlerden bahsettiklerini anlamam. Sözünü ettikleri kişileri tanımam.İkide bir; ”Kim o bahsettiğiniz? ” diye sorarım. Onlar da yüzüme şaşkın şaşkın bakarak, beni bilgilendirirler. “Ya o da kim? ” d eyince de; ”Aaaaa! Sen tanımıyor musun falancayı? ” derler. ”Hayır” diye yanıtlayınca da, şaşırırlar. Ben de utanırım bu bilgisizliğim karşısında......Hep şu magazin programları yüzünden.

İsterseniz biraz daha açayım konuyu: Birkaç ay önce bir arkadaşa gittim. Sevdiğim arkadaşlarımın hepsi orda. Bir sohbet tutturmuşlar ki değmeyin keyiflerine. Lâfa girmek için can atıyorum. Televolede, magazin programlarında izlediklerini anlatıyorlar..

M.......... eşinden boşanmış. Ama eski eşi hâlâ kendisini seviyormuş. O nedenle de parmağında alyansını taşıyormuş. Ben de öööööyle dinliyorum mecburen. Ve soruyorum kendime; “M....... evli miydi? Kimle evlenmişti? ”..... Boşanmış, benimse evlendiğinden bile haberim yok. Çok sevdiğim bir sanatçıdır kendisi de, özel hayatını bilmiyorum. Keşke futbol izleyeceğime, biraz da magazin programı izleseydim. Futboldan hele hele Galatasaray’dan bir konuşsalar, kimseye lâf değdirmeyeceğim. Ama nerde! M........’nin evlendiğinden bile haberim olmadığını kimse anlamasın diye; “Aaaaa! Boşandı mı M.......? ” diyebildim, cılız bir ses tonuyla. Sanki evlendiğinden haberim varmış gibi. Bir de yalan söylüyorum bu yaşta, işe bakın siz. N’olacak, hep bu magazin programları yüzünden.
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Sanat ve Sanatçı; Vatan Sathı Bütünlüğüne Hizmet Vermektedir! .
= 000.015 =
Sanatı ve Sanatçı Büyüklerimizi Doğru Anla ve Doğru Yaşa Sen! .

02 Mayıs 2013 Perşembe 07:04:24

Bugün Yine Pişmanlığım Vesile Oldu; Hatamı Görünce: Paylaşım! .
..

Devamını Oku
Ali Lidar

Lanetli Rapunzel'e...


* Hayal kırıklığının uykudaki çocuk ölümleri kadar olağan karşılandığı şehirde sigara külü kadar yalnızım..

* Gölgesine sığındığım ve acımasızca içini boşalttıktan sonra, geri dönüşüm kutusunun içindeki meyveli soda şişelerinin tiksinen bakışlarından kaçacak yer bulamayıp, kendini kendi etiketinden yaptığı iple kutunun kulpuna asıp intihar etmek isteyen bir rakı şişesi kadar yalnızım..

..

Devamını Oku
Şevki Çiftçi

Ve sen sus bozuk plak,
Durur herkes ayaklarının üzerinde,
Ölümün rengi, daha da beyaz,
Senin gözlerinde,

Zahir, zehir şarapnel parçaları,
Batın boşlukta,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Futbol bir dayanışma,
Eğlenceli bir oyun,
Kaynaşmalı tanışma;
Ne güzel bir yarışma!

Takımımız gol atsa,
Bazen çok üzülürüz,
..

Devamını Oku
Orhan Acar

Sakın darılmayın ağalar beyler
Şairler gördüğü gerçeyi söler
Doğru ol halk seni baş tacı eder
Rant peşinde koşar olduk eyvah ey.

Mitinklerde palavralar uçuyor
Halkın hakkı heba olup gidiyor
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Bu Mehmet Akif Ersoy değil okuldan çocuk,
Hem 2/H’de okur hem sırtında bir gocuk…

Akif’in de hayranı marşımız ezberinde,
On kıtasını bilir Akif, Rab’bin emrinde…

Akif’e “KRAL” derler o, gözümüzde bir kral,
..

Devamını Oku
Eyüp Cüce

Çocukken hayallerimde,
Devlerle cücelere futbol maçı yaptırırdım.
Cücelerin her atağı gol olurdu.
Devlerin üç-beş atağından biri.
Devler zor yürürken,
Cüceler tıkır tıkır koşardı.
Devler ikide bir BEŞLİK yiyordu cücelerden.
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

Eğitim Üzerine Yazılar
2


MİLLİ EĞİTİMDEKİ YANLIŞLAR

2
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

EĞİTİM ÜZERİNE YAZILAR


Cami Merkezli Toplum ve Cami Merkezli Eğitim

İslam’ın ilk emri OKU. Bu emir gereği İslam okumaya büyük önem veriyor. Okuma yanında tefekkür de büyük önem taşıyor.
O halde bakalım. Eğitim ne kadar önemli. Allah’ın Resulü esirleri sahabeye öğretim karşılığı serbest bırakıyor. İlk ve ne büyük eğitici Allah. Rab isim ve sıfatı bunun göstergesi. Beni rabbim eğitti ve ne güzel eğitti buyuruyor peygamber. Ondan sonra en büyük eğitici Allah’ın Resulü. O da mescidde kurduğu eğitim müessesiyle başlıyor işe. Bu medresenin adı Suffe. Suffe Ashabı seçkinler. İlk eğitim onlara. Osmanlıdaki Enderun misali. Sonra halka halka diğer Ashab. Mesciddeki sırayla önce erkekler, sonra kadınlar ve sonra çocukların eğitimi.
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ortaokula başladığımız yetmişli yılarda, Bahçelievler'in bir sokağında oturuyoruz. İlkokuldan çıkıp ortaokula başlayınca, hali ile çevremiz, arkadaşlarımızda değişti. Arkadaşların arasında, futbol oynayanı var, sinemayı tiyatroyu seveni var, kartpostal biriktiren var, pul koleksiyonu yapanı var, kısacası ne ararsan var.

Mahalleden bir iki arkadaş pul koleksiyonu yapıyorlar, ben de bakarken hoşuma gitti. Birisi dedi ki ''Ağabey bu pullar seneler sonra satarsan servet servet, sana on tane villa alır'', hmmm nasıl bir şey bu ya, şimdi on liraya al, on yıl sonra delikanlı oldun mu yüz katına, bin katına sat.

İki sokak ötede yaşlı bir amca bulduk. Amca hem kitapçı hem de pul satıyor. ''Bak evlat' dedi 'Bu pul biriktirme işine filateli denir, pul biriktiren kişiye de filatelist, sen şimdi bu işe başlayınca ne olacaksın? '' Ne olacağım ki acaba diye düşünürken, amca biraz hiddetlenerek'' Filatelist dedik ya oğlum'' deyiverdi. Çocuk aklımız ile yarı anladık, yarı anlamadık amcanın söylediklerini...

Cumartesi tatil günü soluğu Behiç Fahir amcanın yanında alıyoruz. Mahallede arkadaşlara da hava atıyoruz, bilmiyorlar ya, ''Oğlum filatelistim artık bu saatten sonra ona göre.'' Bön bön suratımıza bakıyorlar, ''İyi ne yapalım filatelist olduysan, Allah tamamına erdirsin, para pul var mı işin ucunda? '' Elim ile çenemi kaşıyorum'' Şimdilik sadece pul var pul, para kısmetse ileride beş on yıl sonra, Behiç Fahir Amca öyle dedi'' Aklımızdan neler geçiyor neler. Üüüüf, beş on sene sonra paraları koyacak yer de bulamayacağız. Arkadaşlarda şafak bet beniz atıyor, illa ki düşünüyorlardır bizde mi yapsak pulculuk arkadaşlarla diye...
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Bir gün öncesinden hiç bir şey yoktu,
Futbol oynamaya hevesi çoktu,
Ayak bileğinden damarlar koptu,
Geçmiş olsun diyorum torunuma.

Ansızın oluyor her türlü kaza,
Nazar mı değiyor oğlana, kıza? ,
..

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

--Bir varmış, bir yokmuş... PATAGONYA diye bir ülke varmış... Bu ülkenin GEÇİM(ekonomi) ve SEÇİM işlerini IMF(International Mafia Fonu) idare ediyormuş... İç ve dış siyasetine MASONLAR yön veriyormuş... Köşe başlarını Devşirme-Dönme Sabetayistler ve Misyonerler tutmuş, dış ülkelere casusluk yapıyorlarmış... Kısacası bu ülke CASUS CENNETİ imiş... İktidara gelmek isteyen, önceden PENTAGON'dan, YAHUDİ LOBİSİ'nden İCAZET alırmış... Bu ülkede MASON DERNEKLERİ serbest imiş... Üst düzey BÜRO KIRATLAR'dan MASON olmayan terfi edemiyormuş... Bir çoban, bu ülkeyi 30 yıl boyunca yalan söyleyerek idare etmiş...
--IMF denen Mafia, Tütün ve Şeker Pancarı ekimini yasaklamış... Kısacası herkesin bir MAFİA'sı varmış... Sulukule Mafiası, Futbol Mafiası, İhale Mafiası, Kumar Mafiası, Çek-Senet Mafiası, Gecekondu Mafiası, Arazi Mafiası, Sahil Mafiası, Uyuşturucu Mafiası, İlaç Mafiası, Vize Mafiası, Organ Mafiası, Gümrük Mafiası, Sahte Para Mafiası, Naylon Fatura Mafiası, Tayin Atama Mafiası, Otopark Mafiası, Kapkaç Mafiası, hatta Umumi Tuvalet Mafiası dahi varmış... Daha saymayı unuttuğumuz mafialar da varmış... Kısacası hiç kimse devlete baş vurmadan, kendi Mafiasına müracaat edermiş ve işini halledermiş...
--Bu ülkenin Devşirmeleri yağ-bal içerisinde yaşarmış, öz evlatları hastahanelerde rehin kalırmış... Ceza evleri dolunca, on yılda bir AF çıkartıp boşaltırlarmış... Terör örgütleri Ceza evlerinde otomatik silah ve cep telefonu ile eğitim görürlermiş... Ülkenin genç nüfusu Eroin, Esrar ve Extazi hapı kullanırmış... Okullarında uyuşturucu kullanma yaşı 13'e kadar inmiş... Çocukların bir kısmı küçük yaşta TİNERCİ olmuşlar...
--PATAGONYA Ülkesinde BAKİRE olan kızlar ayıplanırmış... Bu nedenle ülkede Bakire bulmak çok zormuş... Eşini Kıskananı ayıplarlarmış... Ülkenin Başbakanı tarafından, vergi rekortmeni olan Kadın Tüccarlarına, Genelevi Patronlarına (Manukyan ve Sümbül Hanım) PLAKET verilirmiş... Adım başı CAFE'ler ve SULU KULE'ler varmış, çöpçatanlık yaparlarmış... Bu ülkede en kolay para kazanma yolu kadın ve adam satmaktan geçermiş... Aynı zamanda yaklaşık 25 bin civarında HOMOSEKSÜEL varmış (vay erkeklik vay, ne hallere düşmüşsün) ... Beş Yıldızlı otellerine Polis giremezmiş... Otobüsten yapma GEZİCİ GENEL EVLERİ de varmış... Hem seyahat ederlermiş, hem de nefsini körlerlermiş. Kısacası AB'ye girecek kıvama gelmişler...
--Sigaradan, Kanserden hastahaneler dolup taşarmış... Gizli AİDS hastaları varmış... Her yıl binlercesi ölürmüş... Dünya Devletlerine borcu çokmuş... Yeni doğan her bebek, borçlu doğarmış... Ülkede RÜŞVETSİZ hiç bir iş görülmezmiş... Vatandaşını dolandıran Bankerler, Çingen Civanlar, Uzananlar, Kısalanlar banka batırıp yurt dışına kaçarlarmış... Bu vurgunlardan dolayı ENFLASYON denen bir HIRSIZ, her gün vatandaşın cebinden parasını çalarmış... Bu yoksulluğun cezasını fakirler çekermiş... Kısacası ülkenin parası pul olmuş, boşanmalardan dolayı çoğunluğu dul kalmış...
--İşçileri SARI SENDİKALAR'a üye imiş... İşçilerin Bayramı varmış ama, İşsizlerin Bayramı yokmuş... İnsanlara Deniz Kumundan Toplu Konut yaparlarmış, depremlerde en az 20 bin kişi ölürmüş... Hazine arazileri, deniz sahilleri Mafialar tarafından parsellenmiş... Bu ülkede Kömür varmış, ama ne tuhaftır ki, Kömürleri dışarıdan gelirmiş... Petrolleri ve Yer altı Madenleri yabancıların elinde imiş... Çiftçilik ve Hayvancılık yok edilmiş, ülkenin et ihtiyacı dışarıdan temin edilirmiş...
--Kendi okulunu kendin yapıyormuşsun... Kendi can güvenliğini kendin sağlıyormuşsun... Lokantalarında; “kendin pişir kendin ye” yazıyormuş... Mezar yerleri para ile satılıyormuş... Mezar soyguncuları ORGAN ve CESET çalıyorlarmış... ASİLLER asgari ücretle çalışmaya razı oldukları halde iş bulamazlarmış, ama VEKİLLERİ 6 bin Dolar aylık ile geçinemezlermiş... Bu ülke VEKİLLER CENNETİ imiş...
..

Devamını Oku
Fikret Dikmen

menfaat hızlandı çıkar yarışta
dünyada yaşamak zorlaştı gardaş
bir olalım darken sulhda ba
düşman içimize yerleşti gardaş

bebek borca battı daha doğmadan
yağmacılar pay kapıyor yağmadan
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

13] Aslında kişiler gelişmenin mantığını bilir olmakla, eski ve yeni döneme değin olan sağlayışların, kıyaslama olan her bir farkını bileceklerdir. Cehalet, Dünya'yı hep kendi algısı gibi ve gördükleri gibi olduğu sanısını onlara, hep taşıtır. Bu nedenle kendi dönem seyirleri içinde olması gerekenleri makul bir seyir olduğunu sanırlar. Oysa o zamanların gelişmişlik koşullarının, bugünkü koşullardaki var olan gelişmeleri, asla ortaya koyamayacağı da, pek açıktır. Ne var ki gelişmenin kendi dönem ırası içindeki tüm güzel oluşmaları, daima kendisinden sonraki dönemlerin asgari sağlayışlarına göre, hep geri adım olacaktırlar. Ve hiçbir zaman, eski bir dönem, kendisinden sonraki dönemlerin her bir sağlayışlarını kapsayamaz oluştan ötürü de; asla özlemi duyulur olan etnikçi bir asrısaadet dönemi, olamayacaktır.

Bunun adı, yeni olanı hıfz edip, sindirememektir. Ve duyguca geriye özlem duyan bir gericiliktir. Güncel rahatsızlığa akıl erdirememenin, kolaycı bahanesidir. Gelecekteki oluşmaların hiç birini sağlayamayacak olan her hangi bir eski döneme; toplumsal yaşayış olaraktan, özlem duyan gerici bilmezlikler, toplumu; asrısaadet gibi bir küt anlayışça özlem içine doğru sürüklemektedirler. İşte bunun içindir ki tür kıyaslama verildi. Değilse bunca sağlayışlarına rağmen, günümüz dahi, geleceğe göre, özlemi duyulmaması gereken bir geçmiş olacaktır. Bunu (cahilliği) savunmak, demokrasi bile olamaz! Eğer bu bir demokrasi ise, bilmezlik nedir? Bilmezlikler de bir demokrasimiz mi olmalıdır?

Bir uygar toplumun yönetimi de; kendi toplumsal dokusu içindeki coğrafi yer adlarını ve kişi isimlerini değiştirecek denli körce etnik oluşla, kendi sosyal yapısına dek başka halkçı dokularına değin etnik aidiyet bağlarını, kaşıma zafiyet ve aczi yeti içinde olmalıdırlar. Çünkü bu türden acizce girişimeler için adama sorarlar; 'o yer ya da o kişi isimlerine değin baskıcı değiştirme ihtiyacınız, toplumsal olan hangi gelişmenize engel olan durumdur da, değiştirmek isteğini duydunuz? ' Bu konjonktür sel olan, yapıcı olmayan siyasetlerin, toplumsal gelişmelerin başarısını gösterememenin, kandırıcı bir ırasıdır. Eğer siz ortalama bir toplumsal paylaşımı sağlayamazsanız, halk etnikçi yapıda ayrışmaya başlar!

Böylesi bir mantık, temelde toplumları da eski etnikçi aidiyet bağı içinde tutmak demek, halkçı yapıları perişanlığı içinde tutmakla eş değerdir. Etnik aidiyetler hiç bir ilerleme ve gelişmeleri ortaya koyamaz. Bir etnik aidiyete bağlı yazar ve çizer, bilim adamı ve futbol insanı vs. hiç bir zaman kendi etnik aidiyetin bir başarısı değildirler. Tam bir toplum, başarısıdırlar. Aydınlar, toplumlara ait olan kültürleri, eğitimleri, üretim ve tüketimlere denk düşen demokratik işleyişleri ve demokratik olmayan her tür işleyişlerin iç ihtiyaçlarından kaynaklı, toplumsal tarafların karşılıklı etkimesi ile sağlanan bir toplumcu başarı ya da başarısızlıktırlar.
..

Devamını Oku
Talat Özgen

Zart zurt politikalar
Bizim memlekete mahsus gibi
Adi olsada demokrasi,hukuk,sosyal
Bastaki kraldanda kralci

Bizden cok sey teget gecer
Olanlara bakmak yeterli
..

Devamını Oku
Talat Özgen

Sike,tesvik dagi
Fare dogurdu
Bravo,bravo
Futbol bir senaryo

Kimse kandirmasin
Kimseleri
..

Devamını Oku
Talat Özgen

Ömre sıkıştırılan hayat
Hapis edilmiş dört duvara
Zincirleri de cabasi....
Birde buna yaşam diyorlar...

Bu yüzdendir ki
Özgürlük veya hürriyet
..

Devamını Oku
Vedat Okkar

Sokakta koşturuyordu çocuklar
Benimse pencereden onlara dalasım gelir
Bir top var ortada yuvarlanan
Asfaltlı yollar, yüksek kaldırımlar
Arabalar arasında taştan kale yapmışlar
Evet bunlar futbol oynuyorlar
Hepsinin bir yerlerinde kanlar
..

Devamını Oku