Artık sen mavisin ben siyah.
Denizsin dünyamda, gökyüzümsün.
Serap mısın çölümde,
Rüya mısın uykumda,
Sen bir yakutsun,
Ne kahve içecek kadar yalnızım,
Ne de çay içecek kadar kalabalık.
Nerden baksan yalnızım,
Nerden baksan sensizim işte.
İki yıl..
İki yıl geçti.
Ve biz iki defa görüşebildik.
Ne mevsimler geçti,
Ne yağmurlar yağdı bizsiz.
Kaldı hasret kaf dağında
Soldu gülüm, gönül bağında .
Yıkıldı gök kubbe'm
Arz, semaya karıştı bu dem.
bazen yeşillikte
bazen bir mavilikte
bazen de gökyüzünde
Sen varsın gözlerimde
denizde bazen,
Bir akşamüstü üşür insan, kalbini ısıtan uzaktadır.
Bir akşamüstü hisseder soğuk duvarları, onsuz geçen günleri.
Ve bir gece, sen Tarık Tufan romanıyla özlersin,
Ben bir gece değil her an hissederim özlemi.
İçini ısıtmak için bir bardak çay içersin,
Özlemler bitsin isterken her gün, şükredersin hasrete, ben bilirim.
İçimde hükmedemediğim duyguların isyanı,
Gel, gel de bastır bu isyanı.
Postalların zihnime yürümesine izin verme,
Ruhumu hapsetmesinler bu metruk yerde.
İçimde çok şey birikti..
Bir kelime konuşmadan anladığım
Bir bakışla anlaşıldığım
Görmeden hasretini çektiğim
Kalbimin aydınlığı, huzur bulduğum
Seni sevmeyi bir bilseydin
Derinliklerinde inci tanesi olan bir ummansın,
Bağrı yakut dolu topraksın.
Kalbinde sonsuz iman olan münzevisin,
Mah cemalinde hilal taşıyan gökyüzüsün.
Unutulmayan sözdür ismin,
Payımıza hicran düşüren,
Vuslatı bize küstüren;
Bulutlar matem yüklü,
Gökyüzü mahzun şimdi.
Ağlasın sema da süzülen hüzün.
Ağlasın bu gece arz da kol gezen kavuşmalar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!