Dur! Dur!
Koşma...
Mavi bir ipek böceği gibi
Kaderinin üstüne
Köprüaltında unuttun
Çocukluğunu
Kehribar tesbihini hatırla
İlk önce babanın
Ve kuyruğuna
Teneke bağlayamadığın
Tekir kediyi sonra
Dur! Dur!
Almadan gitme
Bir öpücük
Gençliğinden
Asık suratlı
Olgunluğuna
Almadan gitme
Çengelköy’de tuttuğun balıkları
Sarışın kızın
Kafanda
Topuklu ayakkabısıyla bıraktığı
Baloncuğu
Almadan gitme
Dur! Dur!
Sucukların kokusu var daha
Rafadan yumurtanın yağı var
Filmler var daha
Ön sıralarda erkekliğini tanıdığın
Birde Funda’nın sıcacık elleri
Baygın bakışları var
Leylak kokulu
Dur! Dur!
Nasıl olsa öleceksin
Bir gün bir yerde
Bu Dünya’nın kahrı var
Çocukların okulu
Kzıların düğünleri
Ve oğlanın askerliği var
Dur! Dur!
O kadar kararlıysan
Benide bekle
Tavşan kanı çayın
Son yudumunu
İçeyim hele...
Kayıt Tarihi : 18.1.2009 00:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!