Gözyaşım oldun bazen sen
Aktın gittin yanaklarımdan.
Bazen gökyüzüne savurduğum bir çığlık,
Ellerimdeki bir kelepçe oldun,
Sen oldun, ben oldum ve biz olduk
Her gece yarısı seninle uyudum ve seninle uyandım.
Kış erken gelir sizin oralara,
Ben bir bulutun tepesinde,
Kar olur düşerim en soğuk gecede sizin oralara.
Güneşi beklerim...
Eritir beni.
Sonra gökyüzüne taşır,
gittin ya
kanımdaki alkol oldun
içimdeki bir yerde yanan ateş oldun
Bu odanın duvarlarını toprak kaplanmış,
Hiç bir sevda girmez içeriye...
Ben, sana en yakın dağdaki bütün ağaçlar...
Ben, seni mezarında kaplayacak toprak.
Ben, bu şehrin kaldırımları,
Yürüdüğün bütün yollarda izlerin...
Hep aynı yerlerde olacağım ben,
Yürüdüğümüz yollarda,
Oturduğumuz kafede,
Bindiğimiz otobüslerde,
Yanımdaki koltuklar boş olacak,
Senin yerinde bir başkaları oturmayacak,
seninle oturmak bir gece yarısı
yağmurun karşısında, puslu soğuğunda
kimsesiz bir parkın çürümüş
tuzlu dalgaların iniltisini dinliyorum
düzinelerce yıldızlara bakarak uzağı keşfediyorum
bir de yokluğun karışmasa olmaz değil mi?
herşeyin suçlusu sendin
ayağım taşa takılıyor düşüyordum
sebebi sendin çünkü seni düşünüyordum
Sevmem ben Ankara’nın toprağını…
Havasını, suyunu sevmem…
Her şeyde sen varsındır.
Ama sen yoksundur hiçbir yerinde…
Neden sevmem ben Ankara’nın toprağını? f
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!