Zamanı ölçmek bir kum saatinden dökülen kum taneleri gibi akıp giden ömrümüz,belki farkındayız ama ciddiyetinden uzakta,peş peşe dökülen kum taneleri acımasızca azalırken haznesinden son taneciğin ciddiyetini anlayamadı insanlık göremedi son dansını…Belkide ölümlülerin ortaklaştıkları bir tek bu vardı kaçınılmaz olanı anlamak….31.03.2023 Florya
Birgün kanadı kırık bir kuş gibi uçup giderken menziline ulaşamayacağını bile bile, bu şehrin sönmüş ışıkları içinde. sen sabahın ilk ışıklarıyla yanan sabah yıldızının eşliğinde arkamdan uzun uzun bakacaksın .!!
Yüzün ay gibi bakışların ürkek ve sabah yıldızı gibi uyanık.Bir anda olsa,daha dün ayrılsakta ,senin yaşadığın şehire geldim.sokak kapısına kadar uzakta bile olsa bir kaç dakkika ,aynı havayı soluyup ve aynı toprağa basmanın buruk mutluluğunu yaşadım.seni uğurlarken hissetiklerimi hissettim !!!!! 19:45 Ankara
Aldanma,
Senden önce inenlerin bıraktığı izlere,
İnce ince yağan kar çoktan örttü üstlerini.
Güzel gözlüm, güleç yüzlüm,
Yüreğinin sesinin nasırlaştığını nasıl anlar insan,hayıflanır geçmişe dönememenin gerçeğini kabulenemez
Bazen ölümü hayal ediyorum, seviyorum da hatta ölümün manası sessizlik ve derin… Uyanmamak üzere uyku, uykuları özledim. Derin. Derin dalarım bu rüyaya uyanıp da hayata döndüğümde ne de çok sebep varmış yaşamak için, ne sayılar ne de kelimeler yeter bunları saymaya belki de. En korkuncu geridekileri düşünememek. Shakespeare’e inat vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama derken geriye dönüşünü, geride bıraktıklarına bağlarken ben sadece benleşip bencileşiyorum, sonra geriye dönerken yine her şey oluyor herkese dönüşüyorum... Belki de aynı merdivenlerden geçiyoruz inip çıkarken. Ben inerken o çıkıyor.….22.07.2017 istanbul
Sarı gözler siyaha bulanmış gibi dikilmişti üstünde konuşmak bağırmak isterken bir şeyi fark etmişti eskinin ölümlüsü şimdinin ölümsüzü konuşulmuyordu geldiği bu yerde.Nasıl gelmişti, kimdi vede en önemlisi ismi neydi onun hikayesini yazan ona nasıl hitap edecekti hikayein sonuna kadar böyle hitap edemezdi son bir gayretle hırıltıyla KİMİM BEN KİMİMM 2.09.2022
İşte buraya kadar dedi cenetin bekçisi sarımtırak kocaman iri gözlerini dikerek ama gayet kibar bir şekilde buraya kadar dedi eskisinin ölümlüsü,şimdinin ölümsüzü peki dedi eskinin ölümlüsü şimdinin ölümsüzü meraklı ve ürkek bakışlarla etrafına bakındı etrafını çevreleyen taştan duvar gibi duran ağaçların bir çiçek gibi açmış sarı pembe yapraklarına bakındı sonradan bu hapsolduğu yerdeki duvarlar ZAKUM'larla kaplıydı o an hatırladı bu ölüm çiçeğiydi ve ölüm meleğiydi
Her seferinde, küçük küçük eksildiler,
O eski aşklar gibi, bilincimîn altından kayarak.
Ben mi kayboldum o rüyalarda,
Yoksa o rüyalar mı kayboldu bende?
Sessizlikte yankılanan bir inilti gibi,
Duraksadım, sustum, parçalarımı topladım.
Süphan, acıların, sevgilerin
Acımasızca çiçek açtığı yer.
Gözyaşlarından büyük aşklar doğar,
Ve büyük aşklar ölür,
Sonra bir başka aşkla kavuşurlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!