Gözlerin
kayıp bir limanın deniz örtüsü sevgili
Düşlerin yorgun ve salına kalmış iken
Göç bulutlarının uçlarına
Tenha sevmelere terk edilmiş Gönül
Mahzun içindeki Berceste Ateş,
Denizde ,
hoş naif miski amber kokusu
Tez varılmış bir sevda asar kendini
Bu ecelsiz geceye boylu boyunca
Hani bir vakit duyduğum 'o' ses
Kalbimin tıknaz liriği
Bir can sesidir
Beni şehirle düşüncelerimden
Ansızın uyandıran,
Bir guguk kuşu dalgınlığımı,
Vurup, vurup durduğum kaygılarımı.
Ben bilmem inci dizmeyi ludmina
Şu bor ovası kadar düzdür
Söylemlerim ve sevmelerim
Soğuk bir kış günü doğmuşum
Ellerimde durur hala orak izleri
Ben bir nergisin içinden çıkardım iki çift sözü
Sevmek ve sen
Kıyaya vuran gece yorgundu yıldızlarıyla
Yüzüm eski bir öykünün kahramanı
Gülüşlerinle kılıç kuşanan gözlerinde savrulan
Ellerim, ellerim ikiye bölünmüş iki ayrı kıtanın yalnızlığı
Bir babil öksüzlüğü ya şu bedevi bulutlar
Bir insan nasıl yaşar kışı bahar ortasında
İmgelere müptezel bir hüznü çoğaltarak kalbinde
Süngüsüz bir asker gibi
Son kurşuna gebe kahrı ben gibi yüzünde bir aşkı
Bir doğum lekesi gibi taşıyoruz kalbimizde
KUŞKU
Öpüp o yılan ağızları ben
Gölgeli derin sularında karanlığın.
Kıvranarak can veriyor içimde,
Bir baykuş kalbi
1 -Mavi bir gülüş tür dünyaya
her sabah mahmur gözlerle attığın bakış
Ve her sabah çocukların kartopu gülüşleri
Zeytin bakışları
Sarıp sarmalarken yüreğindeki doğmamış çocuğu
2-Birer tehdit oluyor sevgili rüzgâra
Miskin bir tavırdır kapris
Güz bir kedi çiçeğidir açan
Donmuş dudaklarımdaki mor
Omurgalarımda gezinen sevgilim
Şu gördüğün çocukluğumdan kalma
Bir su birikintisinde kurduğum yıkık şehir
Ben bir karga ile serçenin orta özetiyim
Bilgeliğimden ihanetlerimi sorguluyorum
Uçurtma eskisi aşkın cinneti boğarken rüzgârı
Sen o saldığım eskisin şimdi
Bıraktığımız şu tüm cansız ölülük
Kavanozdaki sinekler ve öldürdüğümüz şu karanlık oda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!