Ortalığa toplanıyorduk sabah ayak topuklarımıza vururken.
Zamanı geçiriyorduk üzerimize, yüreğimi ellediği saatlerde.
Hissiyatlı bir kanepe, konuşacağı çok şey varken sadece bizi dinleyen..
Ağır dokunuşlar altında kayboluyordu masumiyetimizin izleri.
Mutluluk oyunu oynuyorduk belki de, balkona çıktı ve bir sigara yaktı.
Biraz utanıyordum, kadınlığının atlasını çizerken..
Yüzyıllardır ayrı kıtalar gibiydi dudakları, ne suyu görmüş ne eşini..
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,