El değmiş gibi rüzgâr saç uçlarını düzeltir,
gün eşiğinde durur; pencerenin demirleri
gölgede ince kıvrımlar çizer.
Yüzünde dağılmayı reddeden bir sükûnet var;
uzun bir yürüyüşün sonunda verilmiş kısa bir mola.
Yorgunluk, gülüşünün ardında sessizce oturur.
sandalyeye bırakılmış bir çanta gibi,
kimseye yük olmaz, kendi ağırlığını taşır.
Beyaz gömleğin fazla söze yer bırakmaz:
temiz bir sayfa, dünün notları, yarının kenarları
okumayı bilen için açıktır.
Bakışların, içeriden dışarı kurulan bir köprü;
geçmiş geçer, ses etmez,
gelecek yaklaşır, adımlarını ölçer.
Zaman burada daha ağır akar;
akşamla sabahın sınırı daralır.
Boynundaki küçük halkalar
günün tekrarını sayar; metal sabrı öğrenir.
Ve sen, tükenenle tamamlanan arasındaki çizgiyi korursun
kırılmadan, parlamadan, sade.
Sonunda dudaklarında duran ölçülü tebessüm
bir karar cümlesi gibi kapanır:
Ben her gün yeniden doğacağım...
Kayıt Tarihi : 1.11.2025 17:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!