Nasssı bişey bu yaaaaa! Demediniz mi, demişsinizdir, demiş. Fobi korkusu oldu mu, bir nevi korkudan korkmak, korku dolu bir şeyin başıma gelmesinden çok korkarım gibi bir şey işte. Yok, yok benimkisi öyle değil. Bu bende ki fobi ve hobi korkusu şöyle bir şey, bu kelimeleri yazdığım yazılarda cümle içinde kullanmaktan korkmak.
Es kaza farkında olmadan kullanacak olsam mahvolurum. Ne güzel oysa bizim Türkçe olan korku kelimesi, ondan türeyen korkuluk, hani şu tarlalara kuşları uzak tutmak için koyulan çöpten, eline süpürge verilmiş adamlar... Korkudan korkmak diye de sanırım bir kitap vardı geçmişte okuduğum. Bir fobi kelimesi ile kurmaya kalksak bu cümleyi nasıl olur ki? Fobiden fobi mi desek?
Konuşurken de kullanmasam, bu fobi kelimesini. Sizin de fobileriniz mi var, yerine sizin de korkularınız olur mu zaman zaman, desek ne güzel olur. Glossofobiniz var mı sizin de, diye soracağımıza birisine, topluluk önünde konuşma korkunuz var mı, desek ne kaybederiz mesela? Klostrofobiniz var mı, yerine, kapalı alan korkunuz var mı, desek, daha uygun düşmez mi?
Fobi ve Hobi korkusu diye literatürde bir korku var mı yok mu, onu da bilmiyorum açıkçası. Yoksa bile benim sayemde literatüre girmiş oldu. Siz de ''Senden başka kimse o kelimeleri kullanmaktan korkmaz mı diyorsunuz.'' Olsun varsın korkmasın. Ben yine de elimden geldiğimce o kelimeleri kullandığımda yanlışlıkla, kendime kıllanacağım...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta