Benimle el ele tutuş, sonra güneş tutalım, ay tutalım, balık tutalım...
Biz seninle bir dünyayız, göğüslerin biraz bana Uzakdoğu. Dudakların oldukça kuru, dudakların oldukça Afrika. Nemlendirici bir yalanla öpüyorsun bazen beni, gözlerimde yağmur ormanları oluşuyor. Gözlerim gördüklerinden dolayı biraz Vietnam...
Körpe bedenin kaç tane harp gördü?
Kaç ön sevişmeye arka plan olarak kullandılar seni?
Bu konuda biraz Türkiye oluyorsun, avuçlarında bir tutam nasırla savaşa gidiyorsun, İstanbul ensenden sırtına doğru kara bir leke oluyor, seninle aynı şehirde nefes almam diyorsun...
Israr ediyorum, ısrar, sıkınca patlayan bir akne gibi...
Duygusal bir müzik duyduğumda içim dışım Filistin oluyor. Çocuğu gözlerinin önünde vurulan anne, bacağını mayına basarak kaybetmiş baba oluyorum...
Seni düşünüyorum, seni düşünmek hiçte iç açıcı bir eylem değil. Sen tam donanımlı bir Amerikan askeri gibisin. Bir elinde kırmızı bir gül, bir elinde otomatik kalaşnikov. Gözlerine baktığımda evinde ki çocuğunu özleyen bir baba gibisin ama katilsin...
Ama seni seviyorum.
Sömürülmüş bir ülke kadar eksiğim. Sen bana vicdan de. Aklım sende, kalbim sende,ellerim sende, gözlerim sende ben bütün çıplaklığım ile sendeyim...
Ben bir kaç kere göç ülkesiyim.
Sen öpücükleri ile meşhur Fransa, sömür beni ruhumunn en derinine kadar...
Çünkü;
Muhtacım sana, yeni doğmuş bir bebeğin anne sütüne muhtaç olduğu gibi...
Beni ellerinle büyüt dudaklarınla öldür ve ömrünün sonuna dek sol göğsünün üstünde taşı...
Harun Tolga Peker
Harun Tolga PekerKayıt Tarihi : 2.5.2012 00:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!