Niye boş mu sandın ; şu sol yanımı
Sevda yüklemişim, ağzına kadar
Dişime takmışım; tatlı canımı
Kaç kez gidip geldim; Fizan’a kadar
*
Havar yarim havar gurbet havası
Ölümden ötede, bir köy sevdası
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




Duyar mı seslesen gönül sesini
Tellere dökmüşken aşk güftesini
Bülbül gülde bulur can nefesini
Karga aşiyanı bozana kadar
Hayat bu bilinmez nelere gebe
Dilerse damladan göldür engebe
Sürprize hazır ol yaparsa sobe
Ta ki kuralları bozana kadar
Sevgiler, aşklar mı? Geride kaldı
Manalar yerini maddeler aldı
Neler gördü gözler, nelere daldı
Kurt tilki önünde tozana kadar
Bazen masal gibi bazen hikâye
Eylemem bir şeyi asla kinaye
Ömür sayfasına yazsa şitaiye
Uzanır aşıkı suzana kadar...
Efendim yine güzel bir şiirle geldiniz gönül bahçesine.
Şiirlede buluşturdunuz güzel yürekleri.
Size müteşekkiriz.
Dua, saygilarımla.....Mediha Biyik
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta