Fiyonklu Terör Şiiri - Sevinç Kavuk

Bir ana sevgi yüreğini sarar sarmalarken belki de
Bir erkeklik taslayan zavallı görmüşse demiştir ki kendine
Bebeğin kıçına sardığı şu bezi geçirelim yüzüne…

Çene bağlamaya şu cinnet hali bir sıkma baş masalı
Türban terörü kadın erkek, ana baba, kardeş savaşı mı?

Adem baba Havva anaya bez mi vermişti çeyiz diye?
Allah kesilmeye bu sömürü kuduzluğu belki desem de
Dünya yörüngede dönüyor, havadayız hepimiz sadece

Bu türban şimdilik daha bir fiyonklu terör
Kuduzluğa karşı tek ilaç savaş mı denilmeli hep?

Bir kadın ağzından doğum yapsın bari
O zaman çene altı bağlanır belki
Hizmet ver ki hizmetin adı olsun hani…

Her başlanan olayın belirir daha hali
Türban terörü bir çocuk laneti mi?

Siyasetin türbanı siyasetin ruhu gibi
İnsanı ticaret malı görmenin bu ihaneti
Bir kadın ticareti eşiği...

Başını bağlamayana buz gibi oldu işte yasak
Böylesi madde olur muymuş hiç taslak?

Ölünün çenesi bağlanıyor diye bilinir
Kız çocuğunu diri diri gömmeye sanki iştah sanılır
Bedenden ayrılan ruhun hesabı Allah’a varır

Siyaset kuduz hastalığında mı mayalandı?
İsa’yı çarmıha gersen de, erkeği diri gömsen de aynı işte kalıntısı

Doğuş bir göçtür, ‘hür düşün’ özgürlüğünün özü
Yaşam, özgürlük terbiyesi bir sevgi bütünlüğü
Ölüm, misafir birliğinde toplanan mutluluk yolluğu

İstila için yedekte ne çok ahlarla kırılma hattı hazır
Laf vurdurur kazmayı, vatan yüreğini kör ihtiras kazır

Bahane etmeye yetmez ki insana has kusurlar
İntikam değildir bunalımda sivrilme, sıyrılma, kaçmalar
Vatan yüreği bu olanlar tarifsiz yaralar alırlar

Afrika kıtası bu örnektir binlerce yıl esir yaşatıldı
Hem savaş denemesi, hem gücü yeten yetene saldırıydı

Sömürücü ülkeler bu tarihlerini hep böyle severler
Ülke halkını hırs ile denetlemeye bu hazzı emdirirler
Dünya ama yörüngesinde dönüyor ey dikkat bilmezler

Becerdiğin insanlık ayıbı
Filistin, Irak, Afganistan, Afrika sen say daha sayamadığımı
Canım daralıyor sıkma başımı

Dünya elimizde değil havada asılı desem anlar mı?
Allah’tan korkmaz kuldan utanmazlara ilaç var mı?

Şubat 2008
Dört mevsim zaten giydiriyor doğayı, canlıyı, cansızı
Dünden Allah'ın yarattığı her bugünün hep var daha yarını
Giyimle yönetme çağı gibi bi'şey duyduk olalım mı?