velhasıl-ı kelam
zaman boşluğunda bir çığlık
beni çağırıyor
yatay bir sonsuzluğun çizgisine
düşlerin renklendiği kum tepelerine
gün batıyor
ay iniyor tenha caddelere
yıldızlar düşüyor ıssız sokaklara
doluyor böylece
her köşeye öksüzlük
gül rengi olmadan kırmızı
tükenmiş yüreğe sızı
akıp gidiyor
idrakle ilgili görülen her şey
seslerini duyuyorum
düşen ışıklar aydınlatırken duvarları
kimsesiz bütün boşlukları
usumda uzun sükutlar
bütün isteklerimi peşinden sürüklüyor
kendi istikametinde
meyilleri, tasavvurları
duygusal izlenimleri
sentezleri
misalleri
akmamak nasıl suyun elinde değilse öyle
sürekli bir gel-git arasındayım defalarca
benimkisi keşmekeş içinde bir arayış defaatle
totem kılıklı kelimelerden geriye kalan
iç içe açılıp kapanan bir yığın sessizlik
bir tutam deniz köpüğü
ince bir hastalık derecesinde ahd-i zihin
boş bir ümit
kuru bir yalan
öfkesiz bir çok cümle
günlük çay muhabbetlerinde
yaşanan fiyonklu saatler
bir kelebeğin kanadında uçup gidiyor
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 14.7.2021 00:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!