Fitil Gibi Meşk Kokan Şiiri - Seyfi Karaca

Dolunayı biliyorsun değil mi?
Biliyorsun...biliyorsun..
Üzüm bağlarını...Güne yamaç
Yele yamaç
Biliyorsun...?
Asmaları da biliyorsun öyleyse
..Kara evrek salkımlarını..
Buluduları...
Onun gibi bildiğin bilmediklerinden
Ama şarapçı Udo'yu bilmiyorsun..
Udonun kollarını sıvadımıydı
Dört kapı bucağını serçe parmağında birden dönderen
Çift süren
Ot biçen
Sığır sağan
Pazarcılık eden
Patetes, pancar, mısır, bira mayası, erik, elma, armut..
İki elinde binbir hüner...Bostan..bağ...
Bastığı yeri zımbır zımbır
Yedi koca gönüllüsü..
Yani öyle ilişir ki adama bakışları...
Yüzünü çevirsen.
Pestilini çıkaracak gibi..
Şarapcı Udo'nun karısı...Larissa
İkindiyi dolunay bağlarının tepelerinden
Akşama doğru yolcu ettim..
Gürgen ağaçlarının altındaki yoldan
Usulca savuştum
Çünkü bir azgın köpekleri var ki bunların
Kımıldayanı...Yaaaa...
Kadına dedim ki biraz erik biraz ayva...
Armutta olsun...
Sizden habersiz üzümlerinizden yedim...
Buz gibilerdi...Helal edin diyecekken..
Ziyanı yok dedi...Derken..Dudakları
Nasıl alaf..Nasıl duman...
Onlar ayaz şarapları olacaklar..
Sıfırı düşük yedi dereceden en az
Bulup buymak şartıyla..
Filelemesek tüfek müfek dinlemiyor kuşlar...
Soğuk ya...Ama şarabı da şarap olur haaa
Diyor ya..yanıyor sanki mübarek..tutuşuyor..
Dedim ki kadına..Sen bu halinle için için alevli
Volkan..
Ben bu buymuşluğumla başında buzu eksilmeyen
Karlıdağ..
Var halimizi sen oku..
Var kadın...! Vakit hem şarabına uygun
Çıktık işte yoldan
Bak gör işte hal çaremizde ne ola ki.
Durdu..Baktı..Bakındı...
Ortalıkta kadın duvarda boydan boya saat
Bir el kapının sürgüsüne gitti..
Sonra saat ve kadın
Zıngııır zıngır...Sanırsın ki
Zelzele var..

Sryfi Karaca.........Ekim / 10