Yağmur yağarken yüreğim cayır cayır yanıyordu
Sönmüyordu ne kadar yağmur yağsa da;
Anahtarı olmayan lânetli bir sandığın içindeki yüreğim
Kalbimde kanaması durdurulamayan bir yara vardı;
Yanıyordu...
Kanadıkça hatırlarım, yandıkça hatırlarım;
O fırtınalı umudumun sele gittiği günü
O gün cehennemde yana ateşimdin
Sen, başka mevsimlerin bulutlarından düşen
Bir yağmur tanesiyken, bilmiyordun;
Sen benim fırtınalı yüreğimin parçalanmış kanlı bir aynasıydın
Yüreğim parçalandıkça seni daha çok görürdüm
Yine yağmur yağıyor;
Kalbimin yasaklanmış derinliklerine
Sonra aramıza kara bir bulut girdi ve bizi yıldırımlarıyla iki farklı mevsime ayırdı;
Senle ben aynı buluttan düşen iki yağmur tanesiyken...
Ama artık birimiz karatoprağa yalnız başına düşerken birimiz ise umutsuzca buhar oldu
Sen benim fırtınalı yüreğimi başka bulutların yağmurlarıyla boğdun
Ardından sen fırtınalı hayatıma kasırgayı soktun:
Paramparça ettin yüreğimi; yaktın, parçaladın, mahvettin...
Bir yaprak misâliydim, yağmurda ıslanan...
Ta ki dalımdan düşüp beni ezdiğin güne kadar
Artıkı acıyor be annem:
"Âşk deyince kalbim, dost deyince sırtım"
İşte! Yağmur gibi yağarken gözyaşlarımız
Âlev âlev yanıyordu hâlâ hiddetli yüreğimiz
Peki sonra ne mi oldu?
Birbirimizin fırtınalı kalplerinden sonsuzluğa doğru buhar olup uçtuk
Kayıt Tarihi : 22.7.2017 20:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!