Bütün bu 'kalantor ayılar'
dalkavuklar, yağcılar
kalpazanlar, gaspçılar
maddenin etrafında 'fırıldak' olmasalardı,
ve anneden doğan o zavallı bebek
'yanlışlar'la yoğrulmasaydı
büyüdüğünde 'fırıldak' olmasaydı;
ve böylece
düşünceler, fikirler, sanat para etseydi;
görün bakın
tekeneden, taştan, topraktan da olsa harfler
nasıl da yerlerdi çatır-çatır, takır-takır
ağızlarını, dudaklarını, dillerini yara yara
kanlar içinde gömlekleri
ceketleri, pantolonları! ..
nasıl da kapılarında yatarlardı şairlerin
öncekinin tersine!
'Allah rızası için bana iki kelam fikir verin! ' diye! ..
ama sonraları buna da uyum sağlarlardı 'kalantor ayılar'.
Kendi fikirlerini, dizelerini tekrar almak için
karaborsaya düşerdi şairler!
aaah ah!
maddenin etrafında 'fırıldak' olmasalardı şunlar;
ne güzel olurdu herşey.
(Haziran 2006)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 1.6.2006 15:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)