Firdevs ninem bana
" yeryüzünde yetmiş iki buçuk millet var kızım" derdi.
"Her milletin içinde binlerce insan ve her insanın içinde iki karakter..."
Küçüktüm..Pek anlamazdım ne demek istediğini.Büyüdükçe yerine oturmaya başladı taşlar.Hele ki sanal alem icat oldu,ninemin sözleri her gün kulaklarımda çınlar oldu.
Bir kaç kitap çıkarmış sözde şair sıfatına erişmiş ama insan olmak adına bir nebze yol kat edememiş bazı insancıkların sırf kendinden iyi şiir yazdığı için bir çok arkadaşa iftira attığını gördüm.Keşke sadece şiirlerine olsaydı bu iftiralar.Bazen hadlerini aşıp karakterlerine,yaşantılarına varana dek çatal dillerini uzattılar....Hani eli kalem tutan,okumuş insanlardı en güzel örnekler...?
Oysa ben yazdıklarında doğru düzgün anlam bütünlüğü bile olmayan lakin yüreği sevgi,saygı,hoşgörü,tevazu dolu insanlar gördüm.Yazdıkları değil yürekleri cezbetti beni.Aldım başımın üstüne koydum karakterlerini.
Şimdi pazar pazar nereden icap etti bu sözler diyeceksiniz belki...
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi