Gün yitip gitmekte
Hoş-gel olurmu akşam
Peşinde izini sürüyor zifiri gece
Aralanır pencerem
Sızar içeriye bir hoş seda
Rüzgâr yılları takarda peşine
Akşamları severim ben
Yeli bir başka eser
Dilimde nihavent eski bir eser
Ben söylerim usul usul
Akşamın yeli eser eser eser
"Anne olunca anlarsın"derler ya
Ya"başına gelecek var"demektir bu sözün gittiği yer.Yada"O eşsiz duyguyu sende tat"demek istenmiştir.İki sözde aynı yere varıyor aslında. Anne olunca anlıyorsunuz.Ara sıra kızdığınız,bazı durumlarda muhalefet olduğunuz,zaman zaman hiç anlamadığınız annenizi anlıyorsunuz ilk olarak.Değerini kıymetini daha doğum masasında ve sonrasında Rabb'imin size sunduğu en güzel hediyeyi yavrunuzu kucakladığınızda anlıyorsunuz annenizi anneliği."Kadınlar zayıf ama anneler güçlüdür"demiş Victor Hugo.Bu sözün ne derece doğru olduğu tartışılır ama anneler güçlüdür kısmının yüzde yüz doğru olduğunu anlıyorsunuz o kutsal yaşam savaşına bir girip iki olarak çıktığınızda.Bir çok zorluğa göğüs germeye gönüllü olmak annelik.Kesiksiz rahat bir uykuyu unutursunuz.Kıyısından köşesinden ufak kestirmelerlede yaşandığını anlıyorsunuz.Gezip tozmalara veda edersiniz.Aylarca aynı odada günümü geçirdiğimi hatırlıyorum da.Salonda bir fincan kahve içebilmeninde büyük bir nimet olduğunu anlıyorsunuz.Hasta olduysa yavrunuz, süzüldüyse gözünüzün önünde canınızdan can sağlığınızdan sağlık verebilmek olsa hiç düşünmeden vereceksiniz ya o an çaresizliği anlıyorsunuz.İyileşipte gülücükler atmaya başlar ve dünyada en büyük nimetin yavrunuzun sağlıklı olması olduğunu anlıyorsunuz.Vücut ölçüleriniz umurunuzda olmuyor mesela.Bol sütü olan bir anne olmadığım için kaygılandığım çok oldu.Bu süt yapar yemelisin deseler taşı bile yemenin yollarını arardım o zamanlarda.Kadınlık duygularının,annelik duygularına yenik düştüğünü anlıyorsunuz.Ve yıllar geçer, o minik yavrunuz boyunuzu aşar.Kollarınızın arasında savunmasız ve masumca size bakan o can parçanız gün gelir kollarına dolar da sizi kısa kalırsınız yanında.Ama aslında sizin yureğinizde hâlâ küçük yavrunuzdur.Kaç yaşında olursa olsun boyu kaç metre olursa olsun yavrunuzun gözünüzde hiç büyümeyeceğini anlıyorsunuz.Rabb'im anneliği tattırdıysa size O en sevgili tarafından seçilmiş özel bir kul olarak yaratıldığınızı anlıyorsunuz.Cenneti ayakları altında saklayan.İki yavrumu bana verdiğin için,yeri geldiğin de dünyaya kafa tutacak gücü ve aşkın doruk noktasını bana tattırdığın için şükürler olsun Rabb'im.Anne olunca anladım.
Anne, yürek dolduran
Anne, gözleri dolduran
Anne, kucak dolduran
Anne, sevgi dolduran
Anne, evi dolduran
Anne, ötesi olmayan
"Anne olunca anlarsın"derler ya
Ya"başına gelecek var"demektir bu sözün gittiği yer.Yada"O eşsiz duyguyu sende tat"demek istenmiştir.İki sözde aynı yere varıyor aslında. Anne olunca anlıyorsunuz.Ara sıra kızdığınız,bazı durumlarda muhalefet olduğunuz,zaman zaman hiç anlamadığınız annenizi anlıyorsunuz ilk olarak.Değerini kıymetini daha doğum masasında ve sonrasında Rabb'imin size sunduğu en güzel hediyeyi yavrunuzu kucakladığınızda anlıyorsunuz annenizi anneliği."Kadınlar zayıf ama anneler güçlüdür"demiş Victor Hugo.Bu sözün ne derece doğru olduğu tartışılır ama anneler güçlüdür kısmının yüzde yüz doğru olduğunu anlıyorsunuz o kutsal yaşam savaşına bir girip iki olarak çıktığınızda.Bir çok zorluğa göğüs germeye gönüllü olmak annelik.Kesiksiz rahat bir uykuyu unutursunuz.Kıyısından köşesinden ufak kestirmelerlede yaşandığını anlıyorsunuz.Gezip tozmalara veda edersiniz.Aylarca aynı odada günümü geçirdiğimi hatırlıyorum da.Salonda bir fincan kahve içebilmeninde büyük bir nimet olduğunu anlıyorsunuz.Hasta olduysa yavrunuz, süzüldüyse gözünüzün önünde canınızdan can sağlığınızdan sağlık verebilmek olsa hiç düşünmeden vereceksiniz ya o an çaresizliği anlıyorsunuz.İyileşipte gülücükler atmaya başlar ve dünyada en büyük nimetin yavrunuzun sağlıklı olması olduğunu anlıyorsunuz.Vücut ölçüleriniz umurunuzda olmuyor mesela.Bol sütü olan bir anne olmadığım için kaygılandığım çok oldu.Bu süt yapar yemelisin deseler taşı bile yemenin yollarını arardım o zamanlarda.Kadınlık duygularının,annelik duygularına yenik düştüğünü anlıyorsunuz.Ve yıllar geçer, o minik yavrunuz boyunuzu aşar.Kollarınızın arasında savunmasız ve masumca size bakan o can parçanız gün gelir kollarına dolar da sizi kısa kalırsınız yanında.Ama aslında sizin yureğinizde hâlâ küçük yavrunuzdur.Kaç yaşında olursa olsun boyu kaç metre olursa olsun yavrunuzun gözünüzde hiç büyümeyeceğini anlıyorsunuz.Rabb'im anneliği tattırdıysa size O en sevgili tarafından seçilmiş özel bir kul olarak yaratıldığınızı anlıyorsunuz.Cenneti ayakları altında saklayan.İki yavrumu bana verdiğin için,yeri geldiğin de dünyaya kafa tutacak gücü ve aşkın doruk noktasını bana tattırdığın için şükürler olsun Rabb'im.Anne olunca anladım.
Dört çocuk, koca bir yokluk,
Nasıl da sığdırırdın
Güneşin küstüğü , iki odalı sarayına
Eksik gedik hayatın zorluklarında
Birine erse, diğerine yetişmeyen kolların
Nasıl da uzanırdı şefkâtle
Adımın ayıplarımla anılmasına izin vermeyen
Yolumu sen aydınlatır
Sen eksiklerimi tamamlarsın
Rabb'im
Şu aslı toprak olan bedenimi , sen
Karatoprağa secdesiyle , günahlarından aklar mısın?
Nedir bu tavrınız, kırgın mısınız ?
Gülmüyorsunuz artık dargın mısınız?
İyi gün dostluğu muydu, yalanmıydınız?
Yüzüme acımasız bakan aynalar
Hani gözlerimde yıldız parlardı
Seni Aziz bilerek ben aziz oldum
Senin huzuruna baş koyarak doğruldum
Bana ruh üfleyerek, cesedimi aziz eden ey Aziz
Senin dilemenle uyandım, secdeye durdum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!