Seni aklımın sınırlarında arıyorum.....gözleri bağlı bir kabulleniş uzakligin...hangi yangından kurtardigimi bilemediğim yüreğim sana sunuyor susuzlugumu...öfkeli zangoclarin elinde kafatasımın çanları...vakitli vakitsiz vuruyor sesleri ask sehrimin üzerine...aşkından akillanacagim nerdeyse cildirmaktan öte...bir başka bakıyorum çiçeklerin rengine...görüyorum artık dikenin işlevsel varsilligini güllerin üzerinde...uzaksin bana cennet kadar...sesleri bir başka duyuyorum artık isminin harflerinden teşekkül...unuttum artık gözlerin ne renkti..saçların islakken nasıl kokardi..hangi çiçeği takmistim göğsüne o kır gezimizde..sevişirken nasıl yukselirdi ruhumuz bulutlar üzerinde..çünkü erittim bütün şekilleri...hasretinle vurdum bütün maddesel varlıklara askımın cehennemden sıcak tavında...o tavki seni ben beni sen bizi ask yaptı tarihin yanılmaz huzurunda...
aşk ikliminde....
acılar....
yüreğe paralel uzanır...
bu yüzden çok yağış alır...
kirpiklerim....
Tanrının..
zincirlere vurulmuş şiiri.......
varoluşunu sevgiye hapsettin...
kıramadın zincirini...
ey aşk...
ruhumu çürüt...
Bir yaratan bilirim..
Birde beni...
Aşk ve şiir..
Yüreğime dolan...
Bırakın beni kalemimle...
Adamlık sizde kalsın ulan..
sevemedim...
bu şehrin sensizliğini...
herseyini sevdim....
dağını taşını....
geceden kalma...
telaşını....
Ruhumun aynası kirildiginda binlerce yüz çıktı ortaya..hepsi sen...hepsinde başka bir yüzünü gördüm...seni yansıtabilmek için hepsi ayrı ayrı yoruluyorlardı sonsuzlukta...içiçe geçmiş milyonlarca hüzün gördüm dünsel gulumsemelerinde...halbuki yağmurun hiç suçu yoktu huznumuzde...yaratılmış olmanın bedensiz algilarinda gezerken usumuz, tutulmustuk bir ay caresizliginde kendi guneslerimize....hiçbir faydası yoktu baharın yuregimizde filizlenmeye çalışan sabi çiçeklere...bugünlerde insanlar delirdigimi düşünüyorlar...ne hos aşkının masuku olmak..ne hoş gözlerindeki derin manada boğulmak uzaklardan..sana dokunamayislarimin bedenimde yarattığı acı bile senden bir parça bana gelecekten kalan...bülbüller ötüyor bahcemdeki erik agacinda gözlerinin dilinden....çiçek kokuları getiriyor rüzgar gerdanindan...yüzyıllardır öpüyorum dudaklarını sanki her öpus ayrı bir cennet meyvesi....aşka öğüt verircesine seviyorum seni...delirmek ne güzel eğer gomlegim sen olacaksan bilinmeyen bir zamanda....ruhumu mekansiz zamansız bıraktı terinin bana uzak kokusu....adı ask mı bunun...? Her kelimenin yetersiz bırakildigi bir boyuttan bakıyorum sana..yalnızlık gerçekten taş gibi toprak gibi bir maddeymis dedirtti bana seninle sensiz olmak...hayalinle yaptığım her tango daha güzel figürler veriyor ömrüme..evet delirdim ben...delirdim ve insan oldum sonunda..illa ki aşk ile...
bil ki
her şiir intiharım benim
saçının tellerine asıyorum
yüreğimi.....
ölüm kadar hain....
sensizlik hecelerinde........
Günahların..
Irkcısıyım..
Beyazları ayrı...
Siyahları ayrı attım....
Orselenmis ruhuma...
Hem de ön yıpranmalı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!