Esir
Esir karargâhında sabahların yüzü yüksekti.
Lakin kendinden emin bir o kadarda kararlı kalelerde ,yalnızlık senfonisi şimdilerde.
Oysa ne çok aktı bir zamanlar sevgi çeşmesi yürekler önem bile verdi aşkından ölmeye.
Goncalarda üzüldü elbet ve giden unuttu.
Evren
Şurda bir yerde insanın içi acıyor yüreğinin tam ortasında açan gülleri unutamadan daha.
Herhangi bir günde yahut 365 günün ağaç gibi tek tek dalları adedince bahar buhranı
Ey Karadeniz
Açıl ey Karadeniz şahlanıyor atlar dağlarda git var yarime selam götür.
Şelaleri berrakça akan bir şehirde vardı ilerde unutmadım.
Kış günlerinde henüz yollara düşen ruhların çeteresini tuttuk bırakmayacaktık lakin
Nasıl da aktı gönlüm bilsen senden sonra yokluğunu hisseden annenin evlat sancısı gibiydi.
Fark Etmeli
Kaç yaşındayım sahi eskiyorum acı anılarımla.
Hissediyorum her gün eksilerek geçiyor. Çınlayan kulağımda oysa zaman fısıltılarıyla bana birşeyler anlatıyor.
Fark etmeli insan artık evimin bahçesinde koşturmuyoruz.
Yahut gecelere kadar sokak başlarında hayal kurdurmuyor aksine hayaller ötelerde.
Geç Oldu
Dilin kemiği yok derlerdi geç oldu yalnız kalmayı seçti oysa ki ne tezahüratlar yapıldı aşk için. Erkenden hazırlanildı kalktı ayağa yüreklerimiz
Ve sevgiyle açmak istedi denizleri içinden yoğunca
Gürültünün sağanaklı yaşandığı limanları çoktan geçmiştik ve son isteğiyle seviyoruz öyleyse yaşasın tüm kelebekler...
Bekçiler
Gümüşten bir hayat elinde sopa ile dolaşan bekçiler gece unutmuş seni gün unutmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!