Hile ve desiseyle yediler hayatımın
renklerini
Kala kala bana siyah ile beyazlarım
kaldı
Bunca yılın çalışması, didinmenin o
emeklerini
Et, kemikle zuhur etmişim dünyaya
Ruhum kayıt edilmemiş tutanaklara
Fiziki bedenim gidememişken Ay'a
Hayallerim yıldızlara ulaşır ışık hızıyla
Ben gelmedim umutsuzluk dağıtmaya..
Bak doğanın rengi maviye, yeşile, sarıya
Sonsuza çevirip gözlerini bak yukarıya
Denge, uyum, umuda ruhunu koy oraya...
Doyumsuz insanların örselediği yorgun tabiat
Leş yiyici dahi şaşırdı insanın sürdüğü bu hayat
Bırakmadı zerre doğal, vahşi yaşam alanı heyhat
Pangolin yarasaya yer yok insanların evi kat kat
Ekosistem yorgun tükendi kirlendi dünya, habitat
Yeter ki keyf sür sen insanoğlu gez, ye, iç, tüket, yat
Bir salıncakta sallanıp
Bir ileri bir geri ileri, geri
Çocukça maziye dalıp
Neşeli o günlerden beri
Kendi kendini sallayıp
Sabah sürprizi yapmış arkadaşlar
Miss kokulu dağ kekiği toplamışlar
Yanına sarı kantaron da koymuşlar
Doğrusu çok güzel bir iş yapmışlar
- Van depremini yaşayan biri-
Sen hiç depremi yaşadın mı dost?
Birkaç saniyede hayatları sıfırlayan
Sen hiç depremi yaşadın mı dost?
Birkaç dakikada herşey olur yalan
Bir hasta çaresiz amansız kanser pençesinde
Bir bebek havale geçirmiş bitkin ateşler içinde
Bir yaşlı kalçası kırık yürüyemez bir durumda
Paylaşır acıları doktor yer alır hasta duasında
Bugün seni gördüm ve herşey sen oldu Menekse ,melisa kıskandı sen gibi koktu
Yağan yağmurların gökkuşağı sen oldu
Yağmur sonrasında da toprak sen koktu
Binbir gece masallarının prensesi miydin
Bir filamingo bir kuğunun zerafetindeydin
Tam sana kavuşmak isterken sen hicranı seçtin
Yanıbaşındayken mesafe koydun özlemi seçtin
Dalında gonca gül iken beni soldurmayı seçtin
Kıymetli bir elmas idim bilemedin ezdin geçtin
Yüzümde gülen maske varken içim kan ağlıyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!