Mart kapıdan baktırır
Kazma kürek yaktırır
Kediyi çatıya çıkartırır
İnmesi sabır gerektirir
Kar güzel ama hiç sevemedim kış aylarını
Şubat annemi Aralık babamı benden aldı
Şubat hırsızdı ve yaptı en büyük hırsızlığını
Aralık yaşayamadıklarımızı kopardı ve aldı
Dolu dolu sevilemedi yaşanmadı hayatlar
Ardısıra gelen gereksiz dertlerle sıkıntılar
Önce olmadım acı bir sevginin çiğ damlalı yaprağı
Güneşi batıradurup giderken sen biberiye tarlalarından,
Ayırılıp gelme seanslarında ben buz tutmuş kırağı
Gibiydim senin her halinden etkilenip duygulanan
Sana tutulduğumu anlamayandın saftın ve sapsarı
Kandın çirkin adamlara gittin sen onlara çok inanan
Yaralı yavru kucağında iki güzel
Hüznü kızıl saçlarından süzülür
Ürkek bakış, beyaz ten, ince bel
Geleceği umutsuz hallere üzülür
Merak ederim;
Kimler omuzlayacak tabutumu,
Akıtacak gözyaşının oluğunu
Gösterecek vefalı olduğunu
Dilerim;
Kimsenin incitmedim gururunu,
- Oğlum Haluk'a=
Kışın sonunda varamamışken ilkbahara
Martın başında daldım çılgın dalgalara
Gene uğurluyordum evladımı istanbullara
Sonra yenik düştüm günlümdeki efkara
Yaz mevsiminde yazı yaşamak
Bu hayatta insan gibi yaşamak
Bayramları bayram gibi yapmak
Hayal oldu, düş oldu ne yapsak
Kağıt olmuş para çoğu az kişide
Hakkı haykıran hapiste, kabirde
O annem
Hayatım tek birinin sevgisiyle geçecek
O annem, tek onun sevgisiydi gerçek
Ben ona yakındım ama gün gelecek
Nereden bilirdim ölüm onu götürecek
Giderken herşeyimi de alıp giderek
Bellekte duygulandırıp acıtan ölümlerin yıl dönümü
Ölmüşe vefasızlık, terk, pışmanlık dolu kördüğümü
Mezar taşının sitemli yazıları anlatır çekilen zülümü
Hissetirir sıranı ve hazır ol bekle der gibidir ölümü
Sırası gelen gelmeyen bekleyin gideceksiniz bir gün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!