Vefa unuttu kendisini isimsiz masallarda
İhanetin gölgesinde serinledi, inanmış görünüp yalanlara
Vefa bir efsane har, heder olmuş yıllarına
Kemal i yaşından pişmanlık akar, kuytu yarınlarına..
…
Bu efsuna kapılma, derinlerinde kaybolsa da yalnızlığın
Yürek hilale bürünmüş kayıp yakamozları biz aşkın
Dün küskün ve allar giyinmiş seni kuşanan bir yarın
Ve öbür yarın tüm göçebe kırılganlıklarıyla ben yanın...
…
Gece tenli köprüler kurulmuş soluklarıma
Geçit vermez soluma, ışık sunmaz şafağına
Ben o köprülerden geçmeye çalışırken kazara
Düşlerimi düşürdüm uçurum gibi yarınlara...
…
Sere serpe uzanmıştın düş sarısı yalnızlığına
Mavi esaretin çabuk bitti, battın dağlarımda
Ardımdan serperek gün kızılını gök yüzüme
Işık ışık hançer olup gömüldün huzursuzluğuma..
…
Gökyüzü umursamadan ikiye ayırdı bizi
Sen görkemli gündüz, ben çelimsiz gece
Gün batımı, koğuşları soğuk dar bir hapishane
Kavuşmalarımız sıkıştı şafağın dar vakitlerine...
…
Mağduriyetimin musebbibi bu katil karanlıklar.
Yetişin heyhat yüreğimde cinayet işleniyor.
Başıbozuk kelimelerin isyan çığırtkanlıkları,
Uzlaşıp hüzünlerle gözlerimi deliyor…
Kayıt Tarihi : 29.7.2012 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!