perdelerimiz sıkıca kapalı,
dışarıda karartma günleri.
saklanılmış bir haldeyiz
sokak arasında bir oteldeyiz.
ne haliç’in tütsüsü burnumuzda
ne de başka bir esinti.
soran olsa, kimse tanımaz nasılsa.
belli değil ki ne bilinsin adresimiz.
Tertemiz alınlarımızdan
kirli çarşafların üstüne düşüyoruz.
yol ve firar yorgunuyuz.
terimiz çırılçıplak
kokumuz nefes nefese
öylesine sıcak, sımsıcak..
bir şey yemek istemeden canımız
sabahlara kadar sevişiyoruz.
gece hiç düş dolaştı mı üzerimizde
doğrulup panikle, kalktık mı yerimizden.
susayıp su içmek bahanesi ile.
neler olup bitti sonra arada, bilmiyoruz.
sabah, ilk ışık düşerken gözlerimize
tedirginiz,ağır-aksak ve çok isteksiz
kalkıyoruz yataktan, alıp yanımıza
dünümüzden aklımızda kalan her şeyi.
resimlerimiz çıkıyor çıkınlardan.
kol kola ve beraberce kokluyoruz.
siyah beyaz çoğu, eski tarih yani,
bin yıllık geçmişten kopmuş gibiyiz.
şu benim diyorsun elinde çiçek olan
işte arkadaki de bütün hayatım,
darağacında sallanan.
ve bir siren sesi duyuyoruz birden.,
kendimizi korkuyla yere atıyoruz.
anlıyoruz ki giden bir hasta arabasıdır,
rahatlayıp tekrar sarılıyoruz.
ne oluyorsa işte tam bu an oluyor.
odanın kapısı yere yıkılıyor.
ardında ölüm gibi bakan on çift göz.
ve sayamadıklarım merdivenlerde
kurşun dolduruyor boş şarjörlere.
neler olacağı, nasıl kopacağı kıyametin
esen havanın soğuğundan belli.
ama hiç bozmuyoruz istifimizi.
anlayana anlatıyoruz bir bakış atıp
ölüme birlikte gideceğimizi.
Kayıt Tarihi : 11.12.2006 11:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/11/firari-asiklar-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)