Ruhunda hala çınlar tutsaklığın sesleri.
Seni bekler kemikten esaret kafesleri.
Hangi yana da gitsen, ensende nefesleri.
Aklın firak yaşarken gönlün hala serseri.
Bin defa vurulursun, gez-göz hizasındasın.
Sanamı kaldı devrim, daha kaç yaşındasın.
Olmaz işin yolcusu, yargısız infazdasın.
Ömür celsen başlarken sen hala firardasın.
Gölgen için dikildi idamlık elbiseler.
Kaf dağının ardından seni çağırır sesler.
Doğmamış yargıçların bir ömür seni bekler.
Firarsın firarda kal ancak eşgalin gönder.
Fermanına mührünü bastı adi bir nefer.
Arkandan ağlayanın sana cellatmış meğer.
Ömrün bir başkaldırı, isyanda olsa eğer.
Son secden Hakka ise belki de para eder.
Kayıt Tarihi : 12.9.2010 11:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Atila Yalçınkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/09/12/firari-76.jpg)
Arkandan ağlayanın sana cellatmış meğer.
Ömrün bir başkaldırı, isyanda olsa eğer.
Son secden Hakka ise belki de para eder.
Nice genc insanlari kandirip bos hayaller pesinde suruklediler ,yazik oldu ...ve hala ayni oyunu oynamaya calisiyorlar....ne guzel ifade etmissiniz,,tebrikler...
Bazı mısralar, beyitler veya dörklükler vardır şiire mührünü basar. Şiiri keskinleştirir. Önemli hale getirir ve akılda kalır. Şiirin tek eksiği ayaksız yazılması.Hece olduğu için ayaklı yazılsaydı demeden edemedim. Tabrkiler Sayın Yalçınkaya
TÜM YORUMLAR (6)