Filiz Bedük Şiirleri - Şair Filiz Bedük

Filiz Bedük

Uykusuz bir geceyi taşıyor kirpiklerim
gözlerim ufuklara çiziyor hayalini
içince sonbaharın derin sessizliğini
yine bir ney üflüyor ta içerime seni
biliyor musun belki ilk kez fena iyiyim
seni nefesliyorum kalbim duyuyor musun?

Devamını Oku
Filiz Bedük

Gözlerine baktığı ilk anda avuçlamıştı göz bebeklerinde yanıp sönen kırmızı noktayı. Belli ki sonu yakındı. Ömrün son demlerini keyiflendirmeyi istedi. Dudak kenarlarındaki davetkâr gülümseyişle elini uzattı.
-Sevindim geldiğine
Adam daha da geniş bir gülümseyişle 'ben de… ben de' dedi.
-Ne zamandır bekliyorsun beni?
-Yaklaşık 2 aydır.
İkisinin de gözleri aynı sıcak davetle birbirini çekiyordu. Bir gebe susku bulutu aralarında duruyordu. İlk önce adam üfledi. Elini uzatıp kadının elini tuttu. Hafifçe sıkarak kendine çekti.

Devamını Oku
Filiz Bedük

Gözlerin sımsıkı tuttu gözlerimi.
Kapattım kapılarımı bin kez daha.
Çarptın durdun hiç acımadan,
Sevdamın cılız dal uçlarına.

Mor bulutlara sardın dolunayımı.

Devamını Oku
Filiz Bedük

Bir damla su, bir çok unsurun toplanma yeri değildir, âhenkli bir zıtlığın mucizesidir. İki damla su bir araya gelince 'vahdet' meydana gelir. Her sanatçı, bir 'kâse-i fağfur'dur; içine esritici damlalar biriktiren, bir ince ve incelikli kâsedir. Biriktirdiğini/kendini, içmeleri için insanlara sunar. Her sanatçı, oluşturduğu her sanat eseri için kâsesine farklı bir tat doldurmak durumundadır. Her kâseden bir kaç yudum içildiğinde ruhun değişik bir hale geldiği, tatlı bir esriklikle başka dünyalara yol aldığını görülmelidir.

İnsan her zaman ayırdında olmasa da hep 'güzel'in peşinde koşar. Her sanat eseri GÜZELdir. Güzelliği oranında büyüklüğü tartışılır. Siz hiç ÇİRKİN sanat eseri gördünüz mü?

Öyleyse GÜZEL ne demek? Bir sanat eserinin ya da bir şiirin güzel olmasının sırrı ne?

Devamını Oku
Filiz Bedük

Vezin: Mef'ûlü Mefâ'îlü Mefâ'îlü fe’ul

1-
Hicranla geçen her gece kâbus gibidir
Akşam; güne kasvetle çöken pus gibidir
Aşkınla mapushâneye benzer bedenim

Devamını Oku
Filiz Bedük

(Vezin: Mef’ûlü, Mefâ'îlii, Mefâ'îlü, Fe'ûlün)


bir nur gibi parlar gece, renginle efendim
bozkır bile gülzâr gibi ilginle efendim

Devamını Oku
Filiz Bedük

(Cemil Meriç hakkında bir şeyler yazmaya yeltenmek bile benim için bir büyük ukalalık, bunu biliyorum ancak, duygularımı söyleyecek kadar cesurum her zaman, tıpkı onun gibi. Bir damla, okyanus hakkında ne anlatabilirse ben de o kadar anlatacağım onu…)

Ben kendimi arıyordum Hint’in göklerinde, sesinde, şiirinde... Kendimi aradığım o yerde “Bir Dünyanın Eşiğinde” buldum onu (o mu beni buldu?) . Gözlerimiz benziyordu, dilimiz de… bir damla, okyanusa ne kadar benzerse...

Meriç’le geç mi karşılaştım? Bence hayır. Her şeyin bir zamanı var. O zaman henüz gelmişti. Daha önce de yaşamın bir köşesinde onu görmüştüm ama görmezlikten geldim… Onu dinleyemezdim. Bir sürü kuru gürültüyle doluydu çevrem. Dinlemiyor ama duyuyor, hissediyordum derinlerden seslenen bu adamı. Derinlerden… okyanusun derininden, göğün ve yerin derininden kopup gelen çığlığı hissediyordum.

Devamını Oku
Filiz Bedük

Hiçbir şey zamansız değil
ve
herşey ömrü kadar...



Devamını Oku
Filiz Bedük

'uçuşan sözlerle şarkıma başlarım ben'...

'Arkaik lirizm' denilen M.Ö. ilk bin yılın ilk yarısını kapsayan 'elejiler' şairleri ile hemen onlardan sonra gelen dönemde Alkman, Alkeos, İvikos Anakreon, Simonidis, Koorinna ve özellikle Sappho'nun ortaya koyduğu şiirsel şarkı(melos) akımı içindeki şairlerden, M.Ö.637-557 yılları arasında yaşayan Sappho; dünya edebiyatında bugün bile en önemli yerlerden birine sahiptir. Bizde sadece “lezbiyen” oluşu bilinen bu kadın şair, dünya edebiyatında musalardan 10.su olarak tanımlanacak bir öneme sahiptir.

Çok uzak değil, Lesbos(midilli) adasında yaşayan Sappho aruz veznine benzeyen adına 'metron' denen ölçüye uygun şiirler yazmıştır. Eserlerinden bir bölümü 1951 yılında bir papirüs yaprağında bulundu.

Devamını Oku