sığar mı yüreğine
tüm ışığıyla güneş
kalır mı dalında
düşmeye yüz tutmuş bir yaprak
değil gözü yaşlı ve ıslak
değil ölüm koksun ucu
yaşamak var bir yerlerde
tüm sancılara inat
terk etmek sancısı değil
şehir çocukların ölümüdür
bulutların derelerin
soluksuz aktığı
çiçeklerin parklara asıldığı
bir resim
Onlarca yıl
Kalbi acı
Kalbi ihtiras
Kalbi aşk
Kalbi heyecan
Kalbi nefret
Ben bir dim
Sen de bir
Yormadan eksiltmeden
Birlikte iki oluruz umuduyla sevmiştim seni
Ben sana vurgunum be kadın
Gönlüm seninle çok daha rahat
Ağladında
Yüreğimde bir cehennem fırtınası
Gülümsediğinde
Yanlış bir yerde
yanlış bir zamanda bulunmanın telaşı
İçimde
Tüm kuşlar kanatlanmış uçmuş da
Terk edilmiş bir yavrunun sancısı
Beynimde renklerini çözemediğim bir Van Gogh
Cesaret ister yaşamak
Cesaret ister aşk
Derin güzelliğini görebilmek için her şeyin
Kendinden sıyrılarak
Ah şu kahrolası yalnız saatleri gecenin
Nefret ediyorum aklımla baş başa kalmaktan
Aşk desen başımda tam bir işkence
Ne çayın şekeri var ağzımda, ne ayranın tuzu
Duvarlar Sibirya’da metruk bir hapishane
Yarama tuz olur diye
Zaman bir nehir
Düzensizliğe ve yok oluşa koşturan
Bir kara deliğin olay ufkunda ve tek yönlü
Farkına varmaksızın
O bulut orada olmayacak bir daha
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!