gidiyor ah! gidiyor
yüreğimi gamlı
gözlerimi yaşlı
bırakıp da gidiyor
boynumu bükük
duygularımı öksüz
dört kitap üstüne yemin ederek
yalnız benim olacaktın hani ya
eğer aramıza girerse felek
karalar bağlayacaktın hani ya
parmağında yüzük elinde kına
minarelerden semaya ulaşan
ilahi ezan sesi
bir kez daha döndürür
benliğime beni
bir kez daha kaçarım
beni benden alan günahlardan
aşkın bir tarifi de şöyle;
dolarken kalbimiz heyecanla
o tertibi keşfedilmemiş iksirle
buna mukabil boşalır beynimiz
aşk ile işleyen kum saatimiz
yani ne kadar seversek
yıllar önce seni karşıma dikti
bir daha çıkmaya sincan lisesi
el atıp ruhumu yerinden çekti
dilerim yüzün gülmeye sincan lisesi
ayaş caddesi olmuştur yolum
şimdi yanımda olmalıydın
mehtap gibi geceme doğmalıydın
kokun sinmeliydi tenime
taramalıydı saçlarımı
ılık nefesin
müptelası olduğum gözlerinde
ayrılık rıhtımından binerken gemiye
ellerim seni uğurlamak için kalkmayacak
taşırken azgın dalgalarla hasret seni denize
sana nispet gözlerim o yöne bakmayacak
git sensizliğinde bulduğum seni de alıp
bana diyorlar ki neden inlersin
anlatsam derdimi herhal dinlersin
dinlersen belki de o an anlarsın
anlarsan derdimi yanma arkadaş
bu devri alemde geçtikçe günler
güzelsin gönlünü çalmak isterler
ellerin sözüne kanma sen sakın
aşkın alemine salmak isterler
bir daha maziye kanma sen sakın
çileyle saçını aka boyarsın
herkes sarmaş dolaş
herkes sokaklarda
ben sensizlikten
ben yalnızlıktan üşüyorum
sokak lambaları loş ışık
her köşede bir sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!