Bülbül ne gezersin har pazarında
Burada sana göre gül mü kaldı ki
Nice âşık yandı nar pazarında
Bu yangın yerinde kül mü kaldı ki
Dillerde efsane Keremle Aslı
Kimi âşıkların yanık telinden
Kimi bin yıllardır süzülmüş gelmiş
Kimi şekil bulmuş usta elinden
Kimi mısralara dizilmiş gelmiş
Kimi halk dilinde bir ağıt olmuş
kendi vatanını kendi yurdunu
haraç mezat satanlara yuh olsun
kuzu kuzu abd nin emrini
uşak gibi tutanlara yuh olsun
dedem vatan için verdi serini
ikilikten doğar nifak
birlikten geçer ittifak
karanlığın sonu şafak
bunu bilmek gizli sırmı
bırakalım sağı solu
Karalar giymişsin, çektiğin yas mı?
Anadan gözleri sürmeli gelin
Bu güzellik sana haktan miras mı?
Anadan gözleri sürmeli gelin
Bakışların alev olmuş yakıyor
Dostlar hallerimi sormayın hele
Benim sevdalarım perli perişan
Umudum, hayalim karıştı sele
Benim sevdalarım perli perişan
Gönlüm gam deryası, yüreğim yasta
Penceresi yol tarafı
Gir gönlümün ol sarrafı
Gece gündüz seni bekler
Yüreğimin sol tarafı
Gönlüm sensiz dolmuyor ki
Evvel aşinaydı dostlar yarenler
Şimdi bir selamı vermez oldular
Var günde kapımı aşındıranlar
Dar günde halimi sormaz oldular
Türlü kumaşımdan urba giyenler
Sözler tapu olsa selamlar senet
Hiç kimse kimseye etmezdi minnet
Dünyamız o zaman olurdu cennet
Mahkeme, avukat, kadı olmazdı
Birbirine kenetlense insanlar
Bedenim ruhuma yabancılaştı
Beynim düşünceme uyum sağlamaz
Bu aşkın elinden feleğim şaştı
Gündüzüm geceme uyum sağlamaz
Şekerim acıdı bal bana eşki
Mükemmelin ötesinde efsanevi kalem