Üstüme düşen gölge bilmem ki hangi dağın?
Kanatlanıp üstünden uçamadım bir türlü.
Duygularım firarda, hislerim darmadağın,
Ahvalimi o yâre açamadım bir türlü.
Kervanların uğrağı, vazgeçilmez bir yoldum,
Adını andıkça yüreğim yanar
Küllere sor bana inanmıyorsan
Feryadımı duyan bülbüldür sanar
Güllere sor bana inanmıyorsan.
Sana değil talihime kızmışım,
Hasretimi çektin yıllar boyunca,
Alışıp tutuşup yanardın anam.
Postacının geldiğini duyunca.
Mektup var mı diye sorardın anam.
Sırtına bağlardın buğday biçerken,
Samyeli soldururken gülü nevbaharında,
Bağda bülbül-i şeyda öter mi sanıyorsun?
Bir damla su ararken okyanus kenarında,
Çektiğin ıstırabı yeter mi sanıyorsun?
Masum gönlüme girdin, düşürdün dilden dile,
FİLİSTİN KAN AĞLIYOR
Uyan Ey! Din kardeşim, orta doğu kan gölü,
Yüzlerce yaralı var, masum çocuklar ölü,
Kundaktaki bebeğe kıydı Yahudi dölü,
…………...Allah’tan korkmadın mı, ne istedin bebeden?
Bütün babalara hürmetim sonsuz,
Benim babam,bambaşka bir babaydı.
Nasıl yaşayayım dünyada onsuz,
Benim babam,bambaşka bir babaydı.
Eli mertti, dili mertti, sözü mert,
YOZLAŞTI
Biz böyle değildik bize ne oldu?
Simalar yozlaştı yüzler yozlaştı.
Afişler panodan utanır oldu,
Resimler yozlaştı, pozlar yozlaştı.
Özünde merhamet yok sözlerine inanmam
Sen baba şefkatiyle saramazsın Müdür Bey
Kim olsa fark etmiyor aynı tas aynı hamam
Sen de kılı kırk yerden yaramazsın Müdür Bey
Masanın o yüzünden bakınca bu tarafa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!