Aslında bu tür fikirleri açıklama, uygulama; toplumsal fikir açıklamadır. Ve fikir özgürlüğünün temeli, siyaseten fikrinizi ifade etmenizdir. Bu da en temel hakkınızdır. Toplumun soyut emek gücünün birikip aktarılması ile öğrenilen, zihin düşünme gücü kalıplarıdırlar.
Toplumsal fikrinizi açıklamayı üretip, takip etmenizdir. Bunun üzerinde nicelenmenizdir. Toplumsal gelişme dayanağı sağlanamayan düşünceler, uygulanır değildir. Tıpkı bizim tekil kişi olarak, penisilini yapamaz oluşumuz gibi. Ama toplumumuz bunu bilir ve üretir. Biz de bu bilginin kullanımını ve fikir ifade özgürlüğünü, kullanırız. Yani düşünceyi açıklama özgürlüğü artık sık sık ve gerektiğinde, üretilen bir bilgiyi kullanma, özgürlüğü olmaktadır.
Bunlar, Dünya ölçeğine doğru da, davranılabilinen genel düşünsel muktedir yapabilirlikli, özgürleşen toplumsal anlatım (ifade) özgürlüğü eylemsellik edimleridir. Burada, toplumların patent yapan fikir ve kanaat açıklamaları karşımıza çıkar.
Fikir açıklama özgürlüğünün temeli de toplumsaldır. Toplumsal üretim ve paylaşımların, yaşanan, olumlu olumsuz, yaşantılaşmasıdır. Paylaşımınızı ve sürekli yeni ilişkilenişini konu alır. Pratikten, özneye yansıyan, öznenin konusu olan, bir açıklıkla, sözel, yazılı ve eylem koyucu anlatımdır. Yani insanlar toplumda olmasa idi, ne fikirleri, ne fikir anlatma zahmetleri, nede bu yüzden dışlanan, kodese girme müşkülatları olacaktı. Kanıları olacaktı.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Fikiri anlatma özgürlüğüne karşı; devlet yada devletlerin, güç uygulamalarını, enine boyuna ortaya koymuş bir katkıyı, henüz konu kapsamı içine almadığım, ama bir içerme olacak alt başlığı, etkili bir yorum olarak değerlememi mümkün kıldı.
Değerli ve sevgili Mehmet Çoban'a bu katkı dolaysı ile teşekür ederim.
Aşağılardakiler fikir özgürlüğü
Yukarıdakilerin fikir özgürlüğü
Hep çatışagelmiştir.
Okullarda Osmanlının istibdad devirlerinden söz ederdi öğretmenlerimiz..
Büyüdükçe Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki istiklal mahkemelerini bilmiyorduk.
1923-1950 arası her türlü fikir özgürlüğünün yasaklandığından haberimizde yoktu.
Sonradan öğrendik..
Mesela, Nazım'ın 1923-1938 arası 25 kez yargılandığını, son mahkemeden vatan hainliği ile müebbet yediğini...
Ama şimdi işler değişmiş.. Nazım'ı yargılayanlar Nazım'cı olmuş...
Nazım'ı serbest bırakanlar hain sayılmış...
Onun için fikir özgürlü lastikleşen bir kelime, deyim, kavram...
Masanın neresindesin..
Bu tarafında mı öbür tarafında mı?
Konuma göre değişiyor işte...
Bugün bir kesim tarihin en büyük istibdadını uygulayanları özgürlükçü ilan edebiliyor..
Her olayı tersinden de yorumlayabiliyor.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta