Aşkına düşmüşüm virane gönlüm
Her sevdada seni arar gibiyim
Kalmadı tesellim tükendi sabrım
Hazanda sararan yaprak gibiyim
Tarumar olmuşum gönül bahçemde
Neler biriktiriyor insan
Yaşadıkça
Bazen hüzün kahır endişe
Bazen korku sır gözyaşı
Bazen öfke sinir kin
Bazen özlem sevinç mutluluk
Ben seni anlatırken iyot kokulu denize
Sen beni yaşayacaksın yakamozlar eşliğinde
Ben seni büyütürken yılın dört mevsiminde
Sen beni arayacaksın sıcak iklimlerde
Sen ve ben
Bodrumda
Ne kadar mutluyduk
Sen ve ben
Beraberken
Ne kadar huzurluyduk
Yazabildiğim gün
Şiir yazacağım
Kızdığım bir gün
Avazım çıktığı
Kadar bağıracağım
Bir tekne bulursam
Sen benim şair ruhumun sayfalara dizilişi değilsin
Sen benim yüreğimdeki sevdam ateşimsin
An gelipte yüreğimden sana akan
Kelimeler bir gün susarsa
Sanma bu sevdam bu ateşim söner
Hayır asla sadece sus denmiştir
………………….Gündoğumunun ısrarla geliyorum demesine karşı perdeyi niye sımsıkı kapatıyorsun...Bırak girsin içeriye yeni bir gün yeni umutlar belki yeni bir aşk...Neden kapalı perdeler küsmüsün ışığa aydınlığa anladım sen küsmüşsün bu defa kendine olsun geçer...Her sancı gibi buda geçer biliyorum evet evet biliyorum...Seni dinlemek istiyorum sadece düşün iç sesini duyabiliyorum anlayabiliyorum çünkü sen bensin bende sen içimde yaşıyorsun yeni yaratıldın adını da biliyorum...Arşipel sin seni tanıyorum mis gibi iyot kokuyorsun sen Bodrumsun Bodrum kokuyorsun bir adında Aşk senin sen Aşk kokuyorsun...Bazen içimdeki çığlıklarını duyabiliyorum akıttığın gözyaşının içimde çağladığını oluşturduğun şelalelerden atladığını yok olmak arzusunda olduğunu ve direndiğini hissedebiliyorum...
.............................Hani küçükken öğle vakti evde herkes uyurken kaçar yalıya kaygan taşlar toplardınız...Arkadaşların Meral ve Işık ta seninle taş sektirmesi oynardınız sonra sıkılıp bulduğunuz naylon torbalarının içine evden gizlice aldığınız ekmek parçalarını koyup denizin içine usulca bırakıp küçük kaya parçalarının altına saklanmış yapışkan balık dediğiniz küçük balıkları yakalamak için bırakırdınız ve sessizce beklerdiniz bazen olurdu işte yakalardınızda sizin gibi küçük balıkları... O gün çok mutlu olurdunuz ne güzel balıklardı onlar rengarenk...Ondanda sıkılıp yalıdaki çeşmeden akan yavan suyu deniz suyuyla yıkadığınız caddeyi tekrar yıkamak için yani sizin değiminizle durulamak üzere vita tenekelerinin açılmış ağzına bulduğunuz ağaç dallarını çakıp birde ip bağlardınız...Tenekeleri denize salıp deniz suyuyla tüm caddeyi sular ve çeşme suyuyla durulardınız evet siz çocuktunuz...Büyükler size kızardı sanki deniz onlarındı...
………………...Peki neden sustun anladım...Anneannenin naftalin kokan evimi geldi aklına temiz kadındı naftalin onun en sevdiği ve güvendiği ilaçtı evde güve ve karıncayı sevmezdi her tarafa ekerdi nasıl özlüyorsun şimdi biliyorum...Bazen yazlık sinemaya götürür ve bilet almazlardı nedenini de biliyorum rahmetli dayın orda çalışırmış akşamları...Erken kaybetmişsiniz sen annenin karnında daha üç aylıkken sağır ve dilsizmiş çok severlermiş dayını...O yüzden bilet parası almazlardı anneannenden...Sustummm...
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra