Onbeş Nisan’dı.
Kopardılar, kırdılar baharla çiçek açan
Büyümemiş nazlı fidanı.
Köklerini de salladılar,
sarsıldı kökleri derinlerden.
Bu fidan körpeydi, cılızdı ama
Kendini çınar ağacından daha güçlü sanırdı.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Fidanlara kıyılmasın diye yıllardan beridir çığlık atıyoruz ama dinleyen yok...Vicdanlar öylesine körelmişki, öylesine acımasız yürekli canavarlar türemişki duyuramıyoruz o sağır kulaklara...
Evet fidanlara artık özgürce yaşam hakkı tanınsın, tanınsın ki artık analar da ağlamasın...
Duyarlı yüreğinizi ve sevgi dolu kaleminizi kutluyorum...
Saygılarımla...
Orhan ÇAPAN
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta