Eski zamanlar taşıyorum,
Öldüğüne sevinen solgun resimler
Mum ışığına saklanmış dilekler,
Yokluğun biriktiği bir göl oldum
Kırılgan yüzgeçlerim zor taşır beni artık,
Eski zamanlar taşıyorum hep yürüme...
Baştan başa yırtık köy evleri...
Kendine tecavüz eden şehvet hastalıkları
Uzaklarını kaybetmiş dar zamanlar taşıyorum
Kavuşulmayan sevdalar, kırık dökük ayrıntılar...
Şimdilerde tükettim eskilerimi
Kendimi satıyorum alnımın en ortasından.
Sözümün içine sakladığım
Beylik bir tabanca gibi öfkemi satıyorum
Yürüyen bir heykeliniz var mı?
Size onu satıyorum
Deliren gözbebeğimin gördüğü mutsuzlukları
Parmak uçlarımı, yüzümün astarını...
Bana düşmeyen yağmurların ıslattığı ne varsa...
Eskiden ne kalmışsa...
Kayıt Tarihi : 22.9.2012 13:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!