Bebeğim;
Nur yüzlü, güzel sözlü,
Canımın canı
Hayatımın ışığı bebeğim
Seni içimde hep büyüttüm
Gelmesen de, elimi tutmasan da
Beklemek;
Güneşin doğuşunu beklemek,
Baharın gelişini beklemek,
Limon ağacının çiçek açmasını beklemek,
Sevgiliyi beklemek,
Ölümü beklemek,
Denizci gemisini sürmüş bilinmeyen fırtınalı denizlere
Denizcinin oğlu ikna etmiş babasını azgın bir limana girmeye
Çarpılmış kıyıdaki masum Belcekız’a
Aşkları olmuş dillere destan
Korkmuş denizci bu aşktan
Sürmüş gemisini başka limanlara
Bir gün uyanmışsın, bir bakmışsın;
Bahar gelmiş, güneş açmış,
Bir bakmışsın;
Umutlar yeşermiş tıpkı mis kokulu çimenler gibi…
Bir bakmışsın;
Kalbin senden önce koşmuş vahşi atlar misali
Bir kadın düşün;
Gözleri ormanlar kadar yeşil
Dudakları gelincikler kadar kırmızı
Teni bulutlar kadar beyaz
Saçları başaklar kadar sarı
Kalbi bir serçenin kalbi kadar küçük ve heyecanlı
Beklersin sabırla
Sana gelmesini bulutların
Okşarsın onları rüya gibi, aşk gibi
Serin ve hafif
O anı çekersin içine
Bilirsin ki sana ne olursa olsun
Haritada yerini bile dikkat etmediğim Bursa
Gördüğümde o caminin yarım minaresini
Anladım benim kaderim olduğunu
Yarı Anadolulu yarı Avrupalı bir kız gibiydin
Tarih kokuyordun, yaşlıydın
Yaşlı evde kalmış bir kızdın
Denizin ortasında bir ada,
Adanın ortasında bir dağ,
Dağın tepesinde ben
Rüzgar tatlı tatlı saçlarımı okşuyor
Gözlerim denizin turkuaz maviliğinde kayboluyor
Cennet kuşlarının müziği kulaklarımda
Ruhum kanatlanmış bir kuştu,
Uçurdun o kuşu cennetine
O kuş cennetinden gelmek ister mi hiç?
Ben hala o kuşu arıyorum cennetinden uzakta…
Kuş, kuşbaz ve cennet; kayıp birer hayal sanki
Kuşbaz; bari kuşumu ver, cennetin senin olsun.
Biraz cesaret, biraz risk
Hayata meydan okuma
Rahatını,
Kurduğun düzeni,
Emek verdiklerini bozma pahasına
Özgürlüğüne kavuşma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!