Heva harap, isteme gönül
Gel yüce Mevla’ya dönelim
Örtmeden türap umma ödül
Gel yüce Mevla’ya dönelim
Gönül kuruntulardan sıyrıl
Bir garip böcek örümceğim
Yeraltı üstünde niceyim
Vazife alırsam yüceyim
Ben bir garip örümceğim
Böcekler içinde yüceyim
Sarp yerden o karanlığa inişin
Patladı karanlık yayıldı güneşin
Susamıştı âlemler, sen su derdin
Bunamıştı beşer, ilaç verdin
Çok parsı pulu, onun kulu olanlar
Sırtına zengin markası vurulanlar
Gurur, kibir batağında kalanlar
Para sana da tapanlar var
Ey para senin için neler yaparlar
Ne kadar garipsin yüce İslam
İman etse her bir nefer, insan
Reva görür zulmü, ölüm kusan
Asya, nın garip bir köşesinde
Asya, nın bir köşesinde ülke
RAHMET AYI
Hem sevinç hem umut dolu
Hoş geldin ey rahmet ayı
Kirlerden temizler kulu
Hoş geldin ey rahmet ayı
Kurandan süzülen elmastan sözler
Okudukça insan, cenneti özler
Habibullah medarı bütün lema
Coşuyor rahmetinden derya, sema
Güneş gibi parlıyor gönüllerde
Ruhumuza doğar nurlu fecir
Namaza niyetlendiğin zaman
Kusurlarımıza çeker sedir
Sabah namazı kıldığı zaman
Zuhur ruha pencere açılır
Bal, şeker, şerbet Muhammed’im senin için
Dedin gelin havz-ı Kevserimden sizde için
Mucizeler pınarı, makamı Mahmud’a geçin
Şefaat ey Muhammedim can Ahmedim
Ümmetim ümmetim diye ağlayan sen vardın
Ahir zaman fitnesi boz bulanık
Hayatı, yaşamı sefil gençliğin
Cezp ediyor gençliği bu karanlık
Hayatı, yaşamı sefil gençliğin
Anne, baba büyüttü adam olsun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!