Şanı yüce yaratıcı
Firak ateşiyle bizi
Ey gönüller parlatıcı
Yakma çilekeşle bizi
Amelsiz kul hali fakir
Ana yurdun senin laiklik Fransa
Millete uygulayıp ettiler pırasa
İslam’ın teminatı dediler başladılar tıraşa
Ne vahşettir ne dehşettir kapılmış ihtirasa
Laiklik laiklik inim inim inledik
Kavalını zurnanı çok dinledik
Kimler gelip geçmedi ki bu fani dünyadan
Üfür diyecek, bir gün İsrafil’e yaradan
Dirilecek insan, uyanır gibi rüyadan
Titreyecek çığlıktan o gün, mahşer meydanı
Boşaltılır kabirler bölük bölük mahşere
Gel gidelim bu dünyadan
Bize aman vermiyorlar
Geçtikçe geç, masivadan
Bize zaman vermiyorlar
Güzel bakar iç yüzüne
Otuz bir mayıs iki bin on yılında
İnsanlık denizlerde Gazze yolunda
Ölmesin ana kuzuları sonunda
Döküldü kanlarımız hiç savaşmadan
Cennete uçtu gazze’ye ulaşmadan
Sökül içimden ağrı dağı
Delmeye mecalim kalmadı
Geçiyor bahar söndü bağı
Gelmeye mecalim kalmadı
Leyla sürüklüyor peşinde
Mekke, Medinedir özlemim
Şahı merdan yatıyor orda
İçin için ağlıyor gözlerim
Şahı nurdan yatıyor orda
Şu yoksulluk uzak eyledi
Sana meftun olan evliyalar
Kandilleri nur, asla sönmemiş
Vuslatın yolunda Süreyyalar
Cennet, cehennemi düşünmemiş
Gönülleri müptela olanlar
Merhaba ey Kereminde sultan
Merhaba ey Rahmetinde umman
Merhaba ey zamana hükmeden
Merhaba ey cehennemi kükreden
Merhaba ey ezel, ebed sahibi
Merhaba ey Şafi dertler tabibi
Dağlardan yücedir sevgin
Sevdan aşılmaz bir engin
Papatya menekşe rengin
Meryem Meryem Meryem
Kız Senin için eriyem




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!