Gel,
gel,
yıkılmış şehirlerin enkazında
bir çiçek gibi filizlenelim.
ellerim ellerinde
Gemileri yaktım, seyir defterimi de,
Rüzgâra savurdum tüm eski kelimeleri.
Ne bir liman kaldı, ne sığınacak gece,
Yüreğimde kavrulur isyanın gemileri.
Bir martı çığlığı yankılanır içimde,
Bir yanımda deniz derya.
Cennet burası mı ola?
Martıların çığlığında
Geziyorum Amasra'da
Bülbül öter ormanında.
Gönül Yorgunluğu
Bir hüzün dolanır tenime sessiz,
Adını bilmediğim bir hasret gibi.
Gözlerim gökyüzünde bir çift yıldız,
Ama hiçbir ışık dokunmaz kalbime.
Günaydın
Günaydın sabahın taze nefesi,
Günaydın gökyüzünün aydınlık sesi.
Uyan, aç gözlerini dünyaya,
Güneş selam duruyor umutla sana.
Kızılın koynunda uykuya dalar gökyüzü,
Gözlerim takılır eriyen renklere.
Bir veda seremonisi sanki her akşam,
Gün, sessizce eğilir gecenin önünde.
Halikarnas
Mavi düşler kenti, Halikarnas,
Yüzyılların göğsünde dinlenen sırdaş.
Denizinde dalgalar bir türkü yakar,
Geceleri yıldızlar şehri kucaklar.
Hesaplaşma!
Hesaplaşmaya geldim seninle,
Ey hayat,
Ey yüreğime yüklediğin yüklerin sahibi.
Hiç Unutmadım Aslında
ben gözlerini hiç unutmadım aslında,
bir yaz akşamında denize vuran ışık gibi.
o derinlikte kaybolmuştu bütün düşlerim,
ve hâlâ o düşlerde yaşıyorum seni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!