sakin bir derviş gibi geçti yıllarım
anladım ki ilk yolculuk kendi içinde olmalı
yakın gözüken menziller ne kadar uzakmış meğer
badirelerle dolu ne yürüyüşler bitti
saçlarımda ki beyazlığı hesaba katmazsak eğer
bir ateş şelalesi ki yangın yerine döndürmüş sinemi
kalbimi tarumar etmiş bu acayip hengame
bir bad-el mevt yalnızlık ki
seraplarının derinliği ateşlerle mühürlenmiş
şafağı alev alev,şuleleri sureta aşk
harelerinden taşanların,firak vaktidir şafak
inan hemen hiç değişmemiş yıllar düş tadında
henüz farkına varamadığım bambaşka heyecanlar
gizem dolu, sır küpü duygulara muttasıl
asıl mesele yaşlanıyor olmama rağmen
çocuksu çırpınışlarıyla hep küçücük kaldı yüreğim
unutulmuş bir hatırayı yeniden yaşamaya çalışmak beyhudeymiş
bir ana bahşedilen tutkuyu yeniden canlandırmak
artık arzularım kemale ermiş
bütün çıplaklığı ile karşımda öylece beklemekte
adeta bütün katmanlarında eskinin bağışlanmaz günahları
geceyi yavaş yavaş içime çekiyorum
öyle çok,öyle hatalara sürgün, öyle girift
göklerinden koyu bir karanlıktır süzülen
katrelere yansıyan suretlerde keyifsizliğim
ummanlara meyleden met ve cezirlerim
ayrılıklar bir hicran,mutluluk gibidir bazen
kimi zaman bir bayram sevincinin ardına gizlenen
fersudeleşmeye yüz tutmuş bir ayrılık türküsü gibi
bazen de gecelerimin korkusunu damıtan bir uyku
yüreğimi kanatan son gecenin, son saati vururken
geçmiş saatlere mahkum odamın her köşesi
hiçbir zaman artmayan, hiçbir zaman eksilmeyen
çoğu kere kısır ilişkilere dönüşmüş
*
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 12.12.2016 20:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!