Ben ağzından şelale dökülen bir padişahtım
Kendi elimle fermanını yazdığım bestekarın
Mihriban nağmeleriyle yaşardım
Duran ve kımıldanan her şeye soluğum yeterken
Ne oldu da içimdeki geceye hükmedemedim
Sisli bir kement gözüne efendim dedim
O gitti...
Kemendi yeni bir nağmeye çevirdi
Üstelik her gece geldi ruhu önümde eğildi
Söyleyin bana benim kehribar saçlarım
Döşeğimde çarşaflara bürünmüş bir göç gibi yatarken
Ötelerden yükselen bu dilsuz sesler kimin
Ben ağzından şelale dökülen bir padişahtım
Geçerken önlerinden kahkaha arabasıyla
Alkışlardı beni her cuma o güzel halkım...
Kayıt Tarihi : 22.3.2002 23:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir halkın yüreğinde padişahı daha bebek
Kocaman adam sarılır sarmalanır
Kocaman adamlar oyuncağı olur sancağı
Sanatçılarla geçinebilen padişahlar
İnsanlık öğrenir ve insanlık yükselirler.
Kement, kement gözü, at yakala bir adamın,
idamını ele geçir ve efendim de
İdam hükmünü verebilen padişahın tahtı,
boynunda kementtir.
Hükmüyle korkan padişahlar ve ecelini Azrail'e
eser sunan sanatçılar.
Bir halkın bebeği padişahlar, annesi sanatçılar..
TÜM YORUMLAR (3)