Ferhat Parlak Şiirleri - Şair Ferhat Parlak

Ferhat Parlak

Baharın gelişi kalbimde bir yara açtı,
Bahar gülüşünü hatırlattı bana...
Bir zamanlar gülüşün, umut olurdu bana,
Şimdi ise hatıraların ağır yükünü taşıyor.
Baharın rüzgarı, bu yükü hafifletmek yerine,
Kalbimde daha derin yaralar açıyor.

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Ben Seni Değil, Kendimi Özledim

Bir sabah uyandım,
Ve anladım ki seni değil,
Kendimi özlemişim.
O eski ben var ya,

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Hayli zaman oldu ne aradın ne sordun,
Bekleyişlerle doldu gönlüm,ama sen yoktun.
Hasretin hançeri yüreğimi vurdu.
Demem oki sevgilim,
Tez unuttun beni...

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Bir rüzgâr eser içinden,
adını bilmediğin bir şehirden gelmiştir sanki.
Her sokakta bir iz bırakır,
ama hiçbirinde uzun kalmaz.
Göçebedir kalbin,
bir yerde kök salmayı hep erteler,

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Uçan Kuşlar Konsun Senin Göğüne
Uçan kuşlar konsun senin göğüne,
Kanat çırpışlarıyla huzur getirsinler.
Mavi bir düş olsun her bakışında,
Gönlünde yeşeren umutlar filizlensin.

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Bazı geceler vardır, hani her şeyin üst üste geldiği, nefes almanın bile zorlaştığı... Gökyüzü karanlıktır ama asıl karanlık, insanın içindedir. O an anlıyorsun ki, en büyük yalnızlık kalabalıklar içinde değil, sevdiğin birinin artık hayatında olmadığı anlarda başlıyor.
Eskiden sıradan bir şeymiş gibi gelen, şimdi seni en çok yaralayan şeyler var. Mesela, gece yarısı uyandığında telefonuna bakmak... Hani, bir mesaj gelir mi diye, belki bir ses duyarım diye. Ama o mesaj hiç gelmez, o ses hiç duyulmaz. Çünkü o, artık başka bir yerde, belki başka bir kalpte... Sen ise onunla olan tüm anıları hatırlamak zorundasın, istemesen bile.
Bir fotoğrafın içine sıkışmış gibi hissedersin kendini, anılarla dolu bir çerçevenin içinde ama dokunamayacağın kadar uzakta. Gözlerini kapatsan bile o sahneler gözünün önünde canlanır. Gülüşü, sesi, hatta saçlarının rüzgarda nasıl dağıldığı bile... Ama asıl ağır olan, bütün bunları hatırlarken, bir daha asla yaşanmayacağını bilmek.
Dışarıdan güçlü görünmeye çalışırsın, her şey yolundaymış gibi... Ama içten içe her gece aynı soruyu sorarsın: "Neden?" Cevabını bulamadığın sorular seni yorar, bu yorgunluk uykusuz gecelerle birleşir. İnsan sevdiği kişiyi kaybettiğinde sadece onu değil, kendinden de bir parça kaybeder aslında. Ve bu eksiklik, hiçbir zaman tam olarak dolmaz.
Yanında olmak isterdim şimdi. Sadece susup gözlerine bakmak, ellerini tutmak yeterdi. Ne söyleyeceğimizi düşünmeden, sadece var olmak... Ama biliyorum, bunlar artık sadece birer hayal. Sen başka bir yolda yürürken, ben seni aklımın en kuytu köşesinde saklıyorum.
Sonuçta, sevdiğin birini özlemek, sadece onu değil, onunla yaşadığın her şeyi özlemek demek. Ve en acısı da, ona bir daha asla “Ben buradayım” diyemeyeceğini bilmek. Ama belki de en ağır olan şu: Seni sevdiğim kadar, bir daha kimseyi sevemeyeceğimi biliyorum.

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Bazı sabahlar vardır, gözlerini açarsın ama güne başlayamazsın. Yataktan kalkmak, dışarıya adım atmak zor gelir. Çünkü bir şey eksiktir, ama o eksiklik ne odadadır ne de dışarıda, tam içindedir, göğsünde... Sanki her şey normalmiş gibi davranman gerekir ama içinde fırtınalar kopar.
Bir zamanlar her gün sesini duyduğun, yanında olduğunu hissettiğin kişi artık sadece hatıralarda yaşıyordur. Gözlerin bir noktaya takılır, zihnin ona doğru kayar. Her an yanında olan o his, o sıcaklık, şimdi yerini derin bir boşluğa bırakmıştır. Kimi seversen sev, kimi görürsen gör, bir şey eksik kalır. Hiçbir şey o boşluğu doldurmaz.
Dışarıdan her şey aynı görünebilir. İnsanlar konuşur, güler, şehir yine aynı hızda akar. Ama sen, her şeyin değiştiğini bilirsin. Çünkü bir insan gitmiştir hayatından, bir daha dönmemek üzere... Ve senin içinde bir yerler kırılmıştır. O kırık parçalarla yaşamayı öğrenmek zorunda kalırsın.
Bir daha asla aynı olamazsın. Onunla paylaştığın anlar, güldüğünüz zamanlar, hatta bazen en sıradan konuşmalar bile senin içinde yankılanır. Herkes için önemsiz olan bir kelime, senin için bir dünyadır artık. O dünyaya her girdiğinde kalbin bir kez daha sıkışır. Elini uzatmak istersin ama tutacak bir şey yoktur.
Zamanın her şeyi iyileştireceği söylenir. Ama bazı yaralar vardır, sadece kabuk bağlar. Altında hala kanar, hala acır. Ve o acı, her gün biraz daha büyür. Belki unutmaya çalışırsın, belki başka şeylerle doldurmaya çalışırsın hayatını ama o eksiklik, o özlem hep oradadır.
En çok da yalnız kaldığında hissedersin bunu. Gecenin sessizliği, o boşluğu daha da derinleştirir. Uyumak istersin ama o uyku bir türlü gelmez. Çünkü bir zamanlar seninle olan biri, şimdi başka bir yerde, başka bir hikayenin içinde. Sen ise bu hikayenin dışında kalmışsındır.

Devamını Oku
Ferhat Parlak


Kalbimizin derinliklerinde saklı yaralarımız var,
Kimsesiz gecelerde yankılanan, sessiz feryatlarımız.
Bir defterin tozlu sayfalarına hapsedilen anılar,
Sanıyoruz ki, orada kalsın, unutulsun diye kapatılan kapılar.
Ama her hatıra bir iz bırakır, her yara bir anı,

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Bir gece, ay ışığı usulca süzülürken,
Uyandığında kalbinin derinliklerinden gelen bir fısıltıyla,
Dışarıda yalnız bir rüzgar dönerse usulca,
Ve perdelerde yankılanırsa mazinin ince hüznü,
Bil ki o anda seni özlüyorum.

Devamını Oku
Ferhat Parlak

Bir saat düşer duvardan,
zaman susar aniden.
Saniyeler çatlaklardan sızar,
her biri ömründen bir parça götürür.
Kırık bir zamanın ortasında kalırsın,
ne ileri ne geri,

Devamını Oku